b4
b4- Allah Yolunda
Çalışma
İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad
edenler var ya, işte bunlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah, gafûr ve
rahîmdir. (Bakara: 2/218)
Allah yolunda mallarını harcayanların örneği,
yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah
dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah'ın lütfu geniştir, O herşeyi bilir.
(Bakara: 2/261)
Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından
başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Allah
katında has mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, üzüntü de
çekmeyeceklerdir. (Bakara: 2/262)
O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında
satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya
galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz. (Nisa: 4/74)
Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız
zaman iyi anlayıp dinleyin. Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine
göz dikerek "Sen mümin değilsin" demeyin. Çünkü Allah'ın nezdinde sayısız
ganimetler vardır. Önceden siz de böyle iken Allah size lütfetti; o halde iyi
anlayıp dinleyin. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. (Nisa:
4/94)
Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında-
oturanlarla malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah,
malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün
kıldı. Gerçi Allah hepsine de güzellik (cennet) vadetmiştir; ama mücahitleri,
oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kılmıştır. (Nisa: 4/95)
Allah yolunda hicret eden kimse yeryüzünde
gidecek bir çok güzel yer ve bolluk (imkân) bulur. Kim Allah ve Resûlü uğrunda
hicret ederek evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse artık onun
mükâfatı Allah'a düşer. Allah da çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. (Nisa: 4/100)
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse
(bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü
(şefkatli), kafirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar)
Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir
kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah'ın dilediğine verdiği lütfudur.
Allah'ın lütfu ve ilmi geniştir. (Maide: 5/54)
Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar
kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah'ın
düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah'ın
bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size
eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız. (Enfal: 8/60)
İman edip de hicret edenler, Allah yolunda
mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp yardım edenler
var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır. İman edip de
hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar size onların mirasından
hiçbir pay yoktur. Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, sizinle
aralarında sözleşme bulunan bir kavim aleyhine olmaksızın (o müslümanlara)
yardım etmek üzerinize borçtur. Allah yapacaklarınızı hakkıyla görmektedir. (Enfal:
8/72)
İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad
edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler
onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır. (Enfal: 8/74)
İman edip de hicret edenler ve Allah yolunda
mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah katında daha
üstündürler. Kurtuluşa erenler de işte onlardır. (Tevbe: 9/20)
(Ey müminler!) Gerek hafif, gerek ağır olarak
savaşa çıkın, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer
bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (Tevbe: 9/41)
Sadakalar (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak
ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a)
ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere,
borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, yolcuya mahsustur. Allah pek
iyi bilendir, hikmet sahibidir. (Tevbe: 9/60)
Allah yolunda hicret edip sonra öldürülen yahut
ölenleri hiç şüphesiz Allah güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz
Allah, evet O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.(Hacc: 22/58)
Müminler ancak Allah'a ve Resûlüne iman eden,
ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla
savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır. (Hucurat: 49/15)
Ne oluyor size ki, Allah yolunda
harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Elbette
içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlara
eşit değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaşanlardan daha
yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı vadetmiştir. Allah'ın
yaptıklarınızdan haberi vardır. (Hadid: 57/10)
|