4
4- Mücahidlerin
Nitelikleri
a- Mücahidin
Niyeti
a1- İlay-i
Kelimetullah İçin Cihad Edilmesi
Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda
savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez. (Bakara: 2/190)
Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de
yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçerlerse
zalimlerden başkasına düşmanlık ve saldırı yoktur. (Bakara: 2/193)
İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad
edenler var ya, işte bunlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah, gafûr ve
rahîmdir. (Bakara: 2/218)
Allah yolunda savaşın ve bilin ki Allah, her
şeyi işitir ve bilir. (Bakara: 2/244)
(Bedir'de) karşı karşıya gelen şu iki gurubun
halinde sizin için büyük bir ibret vardır. Biri Allah yolunda çarpışan bir
gurup, diğeri ise bunları apaçık kendilerinin iki misli gören kafir bir gurup.
Allah dilediğini yardımı ile destekler. Elbette bunda basiret sahipleri için
büyük bir ibret vardır. (Al-i İmran: 3/13)
Size ne oldu da Allah yolunda ve "Rabbimiz!
Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize
katından bir yardımcı yolla!" diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar
uğrunda savaşmıyorsunuz! (Nisa: 4/75)
İman edenler Allah yolunda savaşırlar,
inanmayanlar ise tâğut (bâtıl davalar ve şeytan) yolunda savaşırlar. O halde
şeytanın dostlarına karşı savaşın; şüphe yok ki şeytanın kurduğu düzen zayıftır.
(Nisa: 4/76)
Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında-
oturanlarla malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah,
malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün
kıldı. Gerçi Allah hepsine de güzellik (cennet) vadetmiştir; ama mücahitleri,
oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kılmıştır. (Nisa: 4/95)
İman edip de hicret edenler, Allah yolunda
mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp yardım edenler
var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır. İman edip de
hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar size onların mirasından
hiçbir pay yoktur. Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, sizinle
aralarında sözleşme bulunan bir kavim aleyhine olmaksızın (o müslümanlara)
yardım etmek üzerinize borçtur. Allah yapacaklarınızı hakkıyla görmektedir. (Enfal:
8/72)
İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad
edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler
onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır. (Enfal: 8/74)
İman edip de hicret edenler ve Allah yolunda
mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah katında daha
üstündürler. Kurtuluşa erenler de işte onlardır. (Tevbe: 9/20)
Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda
savaşa çıkın!" denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete
tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır.
(Tevbe: 9/38)
(Ey müminler!) Gerek hafif, gerek ağır olarak
savaşa çıkın, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer
bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (Tevbe: 9/41)
(Savaşta) inkar edenlerle karşılaştığınız zaman
boyunlarını vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın
(esir alın). Savaş sona erince de artık ya karşılıksız veya fidye karşılığı
salıverin. Durum şu ki, Allah dileseydi, onlardan intikam alırdı. Fakat sizi
birbirinizle denemek ister. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların
yaptıklarını boşa çıkarmaz. (Muhammed: 47/4)
Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi
saf bağlayarak savaşanları sever. (Saff: 61/4)
Allah'a ve Resûlüne inanır, mallarınızla ve
canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha
hayırlıdır. (Saff: 61/11)
|