b3
b3- Düşmanla
Karşılaşmada Mücahidin Sabrı
Tâlût askerlerle beraber (cihad için) ayrılınca:
Biliniz ki Allah sizi bir ırmakla imtihan edecek. Kim ondan içerse benden
değildir. Eliyle bir avuç içen müstesna kim ondan içmezse bendendir, dedi.
İçlerinden pek azı müstesna hepsi ırmaktan içtiler. Tâlût ve iman edenler
beraberce ırmağı geçince: Bugün bizim Câlût'a ve askerlerine karşı koyacak hiç
gücümüz yoktur, dediler. Allah'ın huzuruna varacaklarına inananlar: Nice az
sayıda bir birlik Allah'ın izniyle çok sayıdaki birliği yenmiştir. Allah
sabredenlerle beraberdir, dediler. (Bakara: 2/249)
Câlût ve askerleriyle savaşa tutuştuklarında: Ey
Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Bize cesaret ver ki tutunalım. Kafir kavme
karşı bize yardım et, dediler. (Bakara: 2/250)
Ey iman edenler! Herhangi bir topluluk ile
karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çok anın ki başarıya erişesiniz.
(Enfal: 8/45)
Müminler ise, düşman birliklerini gördüklerinde:
İşte Allah ve Resûlü'nün bize vadettiği! Allah ve Resûlü doğru söylemiştir,
dediler. Bu (orduların gelişi), onların ancak imanlarını ve Allah'a
bağlılıklarını arttırdı. (Ahzab: 33/22)
|