2k3b- Nuh’un Daveti

2k3b
2k3b- Nuh’un Daveti   Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Ya'kub'a, esbâta (torunlara), İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik. (Nisa: 4/163) Andolsun ki Nuh'u elçi olarak kavmine gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. Doğrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum. (A’raf: 7/59) Dedi ki: "Ey kavmim! Bende herhangi bir sapıklık yoktur; fakat ben, âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim. (A’raf: 7/61) Size Rabbimin vahyettiklerini duyuruyorum, size öğüt veriyorum ve ben sizin bilmediklerinizi Allah'tan (gelen vahiy ile) biliyorum. (A’raf: 7/62) (Allah'ın azabından) sakınıp da rahmete nâil olmanız ümidiyle, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla size bir zikir (kitap) gelmesine şaştınız mı?" (A’raf: 7/63) Onu yalanladılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim idiler. (A’raf: 7/64) Onlara Nuh'un haberini oku: Hani o kavmine demişti ki: "Ey kavmim! Eğer benim (aranızda) durmam ve Allah'ın âyetlerini hatırlatmam size ağır geldi ise, ben yalnız Allah'a dayanıp güvenirim. Siz de ortaklarınızla beraber toplanıp yapacağınızı kararlaştırın. Sonra işiniz başınıza dert olmasın. Bundan sonra (vereceğiniz) hükmü, bana uygulayın ve bana mühlet de vermeyin." (Yunus: 10/71) "Eğer yüz çeviriyorsanız, zaten ben sizden bir ücret istemedim. Benim ecrim Allah'tan başkasına ait değildir ve bana müslümanlardan olmam emrolundu." (Yunus: 10/72) Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi gönderdik. Onlara: "Ben (dedi), sizin için apaçık bir uyarıcıyım. (Hud: 11/25) Allah'tan başkasına tapmayın! Ben, size (gelecek) elem verici bir günün azabından korkuyorum." (Hud: 11/26) (Nuh) dedi ki: Ey kavmim! Eğer ben Rabbim tarafından (bildirilen) açık bir delil üzerinde isem ve O bana kendi katından bir rahmet vermiş de bu size gizli tutulmuşsa, buna ne dersiniz? Siz onu istemediğiniz halde biz sizi ona zorlayacak mıyız? (Hud: 11/28) Ey kavmim! Allah'ın emirlerini bildirmeye karşılık sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim mükâfatım ancak Allah'a aittir. Ben iman edenleri kovacak değilim; çünkü onlar Rablerine kavuşacaklardır. Fakat ben sizi, bilgisizce davranan bir topluluk olarak görüyorum. (Hud: 11/29) Ey kavmim! Ben onları kovarsam, beni Allah'tan (onun azabından) kim korur? Düşünmüyor musunuz? (Hud: 11/30) Ben size: "Allah'ın hazineleri benim yanımdadır" demiyorum, gaybı da bilmem. "Ben bir meleğim" de demiyorum, sizin gözlerinizin hor gördüğü kimseler için, "Allah onlara asla bir hayır vermeyecektir" diyemem. Onların kalplerinde olanı, Allah daha iyi bilir. Onları kovduğum takdirde ben gerçekten zalimlerden olurum." (Hud: 11/31) Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, gemiden uzakta bulunan oğluna: Yavrucuğum! (Sen de) bizimle beraber bin, kafirlerle beraber olma! diye seslendi. (Hud: 11/42) Andolsun ki, Nuh'u kavmine gönderdik ve o: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin için O'ndan başka bir tanrı yoktur. Hâla sakınmaz mısınız? dedi. (Mü’minun: 23/23) Nuh kavmi de peygamberleri yalancılıkla suçladılar. (Şuara: 26/105) Kardeşleri Nuh onlara şöyle demişti: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? (Şuara: 26/106) Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. (Şuara: 26/108) Onun için Allah'tan korkun ve bana itaat edin. (Şuara: 26/110) Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik. (Nuh: 71/1) Nuh şöyle dedi: Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki, ben sizi, "Allah'a kulluk edin; O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki, Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vadeye kadar tehir etsin (muaheze etmeden yaşatsın)" diyerek apaçık uyaran bir kimseyim. Bilinmeli ki Allah'ın tayin ettiği vade gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz! (Nuh: 71/2-4) Sonra, ben kendilerine haykırarak davette bulundum. (Nuh: 71/8) Sonra, onlarla hem açıktan açığa hem de gizli gizli konuştum. (Nuh: 71/9) Dedim ki: Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır. (Nuh: 71/10) (Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin, (Nuh: 71/11) Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın. (Nuh: 71/12) Size ne oluyor ki, Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz? (Nuh: 71/13) Oysa, sizi türlü merhalelerden geçirerek O yaratmıştır. (Nuh: 71/14) Görmediniz mi, Allah yedi göğü birbiriyle ahenktar olarak nasıl yaratmış! (Nuh: 71/15) Onların içinde ayı bir nur kılmış, güneşi de bir çerağ yapmıştır. (Nuh: 71/16) Allah, sizi de yerden ot (bitirir) gibi bitirmiştir. (Nuh: 71/17) Sonra sizi yine oraya döndürecek ve sizi yeniden çıkaracaktır. (Nuh: 71/18) Allah, onda geniş yollar edinip dolaşabilesiniz diye, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır. (Nuh: 71/19-20)


20.02.2009 tarihinden beri 2244 defa okundu Son takip: 13.11.2024 - 08:08