2k5e
2k5e- Salih’in
İmtihan Edilmesi
Kavminin ileri gelenlerinden
büyüklük taslayanlar, içlerinden zayıf görülen inananlara dediler ki: Siz
Salih'in, Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz? Onlar da Şüphesiz biz
onunla ne gönderilmişse ona inananlarız, dediler. (A’raf: 7/75)
Büyüklük taslayanlar dediler
ki: "Biz de sizin inandığınızı inkar edenleriz." (A’raf: 7/76)
Derken o dişi deveyi ayaklarını
keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen
gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler. (A’raf:
7/77)
Dediler ki: Ey Salih! Sen
bundan önce içimizde ümit beslenen birisiydin. (Şimdi) babalarımızın
taptıklarına tapmaktan bizi engelliyor musun? Doğrusu biz, bizi kendisine
(kulluğa) çağırdığın şeyden ciddi bir şüphe içindeyiz. (Hud: 11/62)
Sizden öncekilerin, Nuh, Âd ve
Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin haberleri size gelmedi mi? Onları
Allah'tan başkası bilmez. Peygamberleri kendilerine mucizeler getirdi de onlar,
ellerini peygamberlerinin ağızlarına bastılar ve dediler ki: Biz, size
gönderileni inkar ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeye karşı derin bir
kuşku içindeyiz. (İbrahim: 14/9)
Andolsun, Hicr halkı da
peygamberleri yalanlamıştı. (Hicr: 15/80)
Biz onlara mucizelerimizi
vermiştik; fakat onlardan yüz çevirmişlerdi. (Hicr: 15/81)
Nitekim biz, (Kur'an'ı)
kısımlara ayıranlara azabı indirmişizdir. (Hicr: 15/90)
Semûd (kavmi) de peygamberleri
yalancılıkla suçladı. (Şuara: 26/141)
Dediler ki: Sen, olsa olsa
iyice büyülenmiş birisin! (Şuara: 26/153)
Andolsun ki, "Allah'a kulluk
edin!" (demesi için) Semûd kavmine kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen
birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler. (Neml: 27/45)
Şöyle dediler: Senin ve
beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık. Salih: Size çöken uğursuzluk
(sebebi), Allah katında (yazılı) dır. Hayır, siz imtihana çekilen bir
kavimsiniz, dedi. (Neml: 27/47)
O şehirde dokuz kişi (elebaşı)
vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç
yanaşmıyorlardı. (Neml: 27/48)
Allah'a and içerek birbirlerine
şöyle dediler: Gece ona ve ailesine baskın yapalım (hepsini öldürelim); sonra da
velisine: "Biz (Salih) ailesinin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki
doğru söylüyoruz" diyelim. (Neml: 27/49)
Onlardan önce Nuh kavmi, Âd
kavmi, kazıklar sahibi Firavun, Semûd, Lût kavmi ve Eyke halkı da peygamberleri
yalanladılar. İşte bunlar da (peygamberlere karşı) birleşen topluluklardır. (Sad:
38/12-13)
Semûd kavmi de uyarıcıları
yalanladı. (Kamer: 54/23)
"Aramızdan bir beşere mi
uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz" dediler.
(Kamer: 54/24)
"Vahiy, aramızda ona mı
verildi? Hayır o, yalancı ve şımarığın biridir" (dediler). (Kamer: 54/25)
Semûd kavmi azgınlığı yüzünden
(Allah'ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için)
atıldığında, Allah'ın Resûlü onlara: "Allah'ın devesine ve onun su hakkına
dokunmayın!" dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine
Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk
etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya! (Şems:
91/11-15)
|