2k13c
2k13c- Şuayb’ın
Kavmini Daveti
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı
(gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka
tanrınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir; artık ölçüyü,
tartıyı tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin. Düzeltilmesinden sonra
yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha
hayırlıdır. (A’raf: 7/85)
Tehdit ederek, inananları Allah
yolundan alıkoyarak ve o yolu eğip bükmek isteyerek öyle her yolun başında
oturmayın. Düşünün ki siz az idiniz de O sizi çoğalttı. Bakın ki, bozguncuların
sonu nasıl olmuştur! (A’raf: 7/86)
Eğer içinizden bir gurup
benimle gönderilene inanır, bir gurup da inanmazsa, Allah aranızda hükmedinceye
kadar bekleyin. O hakimlerin en iyisidir. (A’raf: 7/87)
Kavminden ileri gelen
kibirliler dediler ki: "Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber inananları
memleketimizden kesinlikle çıkaracağız veya dinimize döneceksiniz." (Şuayb):
İstemesek de mi? dedi. (A’raf: 7/88)
Doğrusu Allah bizi ondan
kurtardıktan sonra tekrar sizin dininize dönersek Allah'a karşı yalan uydurmuş
oluruz. Rabbimiz Allah dilemiş başka, yoksa ona geri dönmemiz bizim için olacak
şey değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah'a
dayanırız. Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen
hükmedenlerin en hayırlısısın. (A’raf: 7/89)
Kavminden ileri gelen kafirler
dediler ki: Eğer Şuayb'a uyarsanız o takdirde siz mutlaka ziyana uğrarsınız. (A’raf:
7/90)
(Şuayb), onlardan yüz çevirdi
ve (içinden) dedi ki: "Ey kavmim! Ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri
duyurdum ve size öğüt verdim. Artık kafir bir kavme nasıl acırım!" (A’raf: 7/93)
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı
(gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Sizin için ondan başka
tanrı yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Zira ben sizi hayır (ve bolluk)
içinde görüyorum. Ve ben, gerçekten sizin için kuşatıcı bir günün azabından
korkuyorum. (Hud: 11/84)
Eğer mümin iseniz Allah'ın
(helalinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi
değilim. (Hud: 11/86)
Dediler ki: Ey Şuayb!
Babalarımızın taptıklarını (putları), yahut mallarımız hususunda dilediğimizi
yapmayı terketmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok
akıllısın! (Hud: 11/87)
Ey kavmim! Sakın bana karşı
düşmanlığınız, Nuh kavminin veya Hûd kavminin, yahut Salih kavminin başlarına
gelenler gibi size de bir musibet getirmesin! Lût kavmi de sizden uzak değildir.
(Hud: 11/89)
Rabbinizden bağışlanma dileyin;
sonra O'na tevbe edin. Muhakkak ki Rabbim çok merhametlidir, (müminleri) çok
sever. (Hud: 11/90)
(Şuayb:) "Ey kavmim! dedi, size
göre benim kabilem Allah'tan daha mı güçlü ve değerli ki, onu (Allah'ın
emirlerini) arkanıza atıp unuttunuz. Şüphesiz ki Rabbim yapmakta olduklarınızı
çepeçevre kuşatıcıdır. (Hud: 11/92)
Ey kavmim! Elinizden geleni
yapın! Ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azabın geleceği şahsın ve
yalancının kim olduğunu yakında öğreneceksiniz! Bekleyin! Ben de sizinle beraber
beklemekteyim." (Hud: 11/93)
Eyke halkı da peygamberleri
yalancılıkla suçladı. (Şuara: 26/176)
Şuayb onlara şöyle demişti:
(Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? (Şuara: 26/177)
Bilin ki, ben size gönderilmiş
güvenilir bir elçiyim. (Şuara: 26/178)
Artık Allah'a karşı gelmekten
sakının ve bana itaat edin. (Şuara: 26/179)
Buna karşı sizden hiçbir ücret
istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. (Şuara:
26/180)
Ölçüyü tastamam yapın,
(insanların hakkını) eksik verenlerden olmayın. (Şuara: 26/181)
Doğru terazi ile tartın. (Şuara:
26/182)
İnsanların hakkı olan şeyleri
kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. (Şuara: 26/183)
Sizi ve önceki nesilleri
yaratan (Allah) 'tan korkun. (Şuara: 26/184)
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı
gönderdik ve Şuayb: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut bağlayın,
yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın! dedi. (Ankebut: 29/36)
|