2k16
2k16- Musa (a.s.)
2k16a- Musa’nın
Fazileti
"Biz, Allah'a ve bize
indirilene; İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve esbâta indirilene, Musa ve İsa'ya
verilenlerle Rableri tarafından diğer peygamberlere verilenlere, onlardan
hiçbiri arasında fark gözetmeksizin inandık ve biz sadece Allah'a teslim olduk"
deyin. (Bakara: 2/136)
Bir kısım peygamberleri sana
daha önce anlattık, bir kısmını ise sana anlatmadık. Ve Allah Musa ile gerçekten
konuştu. (Nisa: 4/164)
Biz ona İshak ve (İshak'ın
oğlu) Ya'kub'u da armağan ettik; hepsini de doğru yola ilettik. Daha önce de
Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u
doğru yola iletmiştik; biz iyi davrananları işte böyle mükâfatlandırırız. (En’am:
6/84)
Sonra iyilik edenlere
nimetimizi tamamlamak, her şeyi açıklamak, hidayete erdirmek ve rahmet etmek
maksadıyla Musa'ya da Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik. Umulur ki, Rablerinin huzuruna
varacaklarına iman ederler. (En’am: 6/154)
Azap üzerlerine çökünce, "Ey
Musa! Sana verdiği söz hürmetine, bizim için Rabbine dua et; eğer bizden azabı
kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve muhakkak İsrailoğullarını seninle
göndereceğiz" dediler. (A’raf: 7/134)
(Bana ibadet etmesi için)
Musa'ya otuz gece vade verdik ve ona on gece daha ilâve ettik; böylece Rabbinin
tayin ettiği vakit kırk geceyi buldu. Musa, kardeşi Harun'a dedi ki: Kavmimin
içinde benim yerime geç, onları ıslah et, bozguncuların yoluna uyma. (A’raf:
7/142)
(Resûlüm!) Kitap'ta Musa'yı da
an. Gerçekten o ihlas sahibi idi ve hem resûl, hem de nebî idi. (Meryem: 19/51)
Ona Tûr'un sağ tarafından
seslendik ve onu, fısıldaşan kimse kadar (kendimize) yaklaştırdık. (Meryem:
19/52)
(Resûlüm!) Musa (olayının)
haberi sana ulaştı mı? (Taha: 20/9)
Ben seni seçtim. Şimdi
vahyedilene kulak ver. (Taha: 20/13)
Allah: Ey Musa! dedi, istediğin
sana verildi. (Taha: 20/36)
Andolsun biz sana bir defa daha
lütufta bulunmuştuk. (Taha: 20/37)
Seni, kendim için elçi seçtim.
(Taha: 20/41)
Andolsun biz Musa'ya Kitab'ı
verdik, kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık. (Furkan: 25/35)
Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler
güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı
onlar? diye seslenmişti. (Şuara: 26/10-11)
Sizden korkunca da hemen
aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden
kıldı. (Şuara: 26/21)
Oraya geldiğinde şöyle
seslenildi: Ateşin bulunduğu yerdeki ve çevresindekiler mübarek kılınmıştır!
Âlemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden münezzehtir! (Neml: 27/8)
Ey Musa! İyi bil ki, ben,
mutlak galip ve hikmet sahibi olan Allah'ım! (Neml: 27/9)
Musa'nın anasına: Onu emzir,
kendisine zarar geleceğinden endişelendiğinde onu denize (Nil nehrine)
bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu sana geri vereceğiz ve onu
peygamberlerden biri yapacağız, diye bildirdik. (Kasas: 28/7)
Musa yiğitlik çağına erip
olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böylece
mükâfatlandırırız. (Kasas: 28/14)
Ey iman edenler! Siz de Musa'ya
eziyet edenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu, dedikleri şeyden temize çıkardı.
O, Allah yanında şerefli idi. (Ahzab: 33/69)
Andolsun biz Musa'ya da Harun'a
da nimetler verdik. (Saffat: 37/114)
Her ikisini de doğru yola
ilettik. (Saffat: 37/118)
Sonra gelenler içinde, Musa ve
Harun'a selam olsun, diye (iyi bir nam) bıraktık. (Saffat: 37/119-120)
Şüphesiz, ikisi de mümin
kullarımızdandı. (Saffat: 37/122)
Andolsun, kendilerinden önce
biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara: Allah'ın kulları! Bana
gelin! Çünkü ben size (gönderilmiş) güvenilir bir resûlüm diye (davette bulunan)
şerefli bir elçi gelmişti. (Duhan: 44/17-18)
|