2k16c
2k16c- Musa’nın
Peygamberliğinin Başlangıcı
(Allah) Ey Musa! dedi, ben
risaletlerimle (sana verdiğim görevlerle) ve sözlerimle seni insanların başına
seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol. (A’raf: 7/144)
Hani o, bir ateş görmüş ve
ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gördüm. Belki ondan size bir meş'ale
getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum, demişti. (Taha: 20/10)
Oraya vardığında kendisine
(tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi: (Taha: 20/11)
Muhakkak ki ben, evet ben senin
Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vadi Tuvâ'dasın! (Taha:
20/12)
Ben seni seçtim. Şimdi
vahyedilene kulak ver. (Taha: 20/13)
Muhakkak ki ben, yalnızca ben
Allah'ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et; beni anmak için namaz kıl.
(Taha: 20/14)
Kıyamet günü mutlaka
gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu
(kendimden) gizleyeceğim. (Taha: 20/15)
Ona inanmayan ve nefsinin
arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan) alıkoymasın;
sonra mahvolursun! (Taha: 20/16)
Şu sağ elindeki nedir, ey Musa?
(Taha: 20/17)
O, benim asâmdır, dedi, ona
dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim; benim ona başkaca ihtiyaçlarım
da vardır. (Taha: 20/18)
Allah: Yere at onu, ey Musa!
dedi. (Taha: 20/19)
Onu hemen yere attı. Bir de ne
görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi! (Taha: 20/20)
Allah buyurdu: Al onu! Korkma!
Biz onu şimdi ilk haline sokacağız. (Taha: 20/21)
Bir de elini koltuğunun altına
sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın.
(Taha: 20/22)
Ta ki, sana, (böylece) en büyük
âyetlerimizden bazılarını gösterelim. (Taha: 20/23)
Firavun'a git. Çünkü o iyice
azdı. (Taha: 20/24)
Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler
güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı
onlar? diye seslenmişti. (Şuara: 26/10-11)
Sizden korkunca da hemen
aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden
kıldı. (Şuara: 26/21)
Hani Musa, ailesine şöyle
demişti: Gerçekten ben bir ateş gördüm. (Gidip) size oradan bir haber
getireceğim, yahut bir ateş parçası getireceğim, umarım ki ısınırsınız! (Neml:
27/7)
Oraya geldiğinde şöyle
seslenildi: Ateşin bulunduğu yerdeki ve çevresindekiler mübarek kılınmıştır!
Âlemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden münezzehtir! (Neml: 27/8)
Ey Musa! İyi bil ki, ben,
mutlak galip ve hikmet sahibi olan Allah'ım! (Neml: 27/9)
Asânı at! Musa (asâyı atıp) onu
yılan gibi deprenir görünce dönüp arkasına bakmadan kaçtı. (Kendisine dedik ki):
Ey Musa! Korkma; çünkü benim huzurumda peygamberler korkmaz. (Neml: 27/10)
Elini koynuna sok da kusursuz
bembeyaz çıksın. Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git). Çünkü onlar artık
yoldan çıkmış bir kavim olmuşlardır. (Neml: 27/12)
Sonunda Musa süreyi doldurup
ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: Siz (burada)
bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber yahut ısınmanız için
bir ateş parçası getiririm, dedi. (Kasas: 28/29)
Oraya gelince, o mübarek
yerdeki vadinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle
seslenildi: Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım. (Kasas:
28/30)
Ve "Asânı at!" (denildi). Musa
(attığı) asâyı yılan gibi deprenir görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey
Musa! Beri gel, korkma. Çünkü sen emniyette olanlardansın" (buyuruldu). (Kasas:
28/31)
"Elini koynuna sok; kusursuz,
bembeyaz çıkacaktır. Korkudan (açılan) kollarını kendine çek. İşte bu ikisi
Firavun ve onun adamlarına karşı Rabbin tarafından iki kesin delildir. Çünkü
onlar, yoldan çıkan bir kavim olmuşlardır" (diye seslenildi). (Kasas: 28/32)
Kardeşim Harun'un dili
benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle
birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum.
(Kasas: 28/34)
Allah buyurdu: Seni kardeşinle
destekleyeceğiz ve size öyle bir kudret vereceğiz ki, âyetlerimiz (mucize
yardımlarımız) sayesinde onlar size erişemiyecekler. Siz ve size tâbi olanlar
üstün geleceksiniz. (Kasas: 28/35)
(Musa'ya) seslendiğimiz zaman
da, sen Tûr'un yanında değildin. Bilakis, senden önce kendilerine uyarıcı
(peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada
geçenleri sana bildirdik); ola ki düşünüp öğüt alırlar. (Kasas: 28/46)
(Habibim!) Sana Musa'nın haberi
geldi mi? (Naziat: 79/15)
Kutsal vadi Tuvâ'da Rabbi ona
şöyle seslenmişti: (Naziat: 79/16)
Firavun'a git! Çünkü o çok
azdı. (Naziat: 79/17)
De ki: Arınmayı ve seni
Rabbimin yoluna iletmemi ister misin? Böylece ondan korkarsın. (Naziat:
79/18-19)
|