2k16h
2k16h- Musa’nın
Mucizeleri
Sonra ölümünüzün ardından sizi
dirilttik ki şükredesiniz. (Bakara: 2/56)
Musa (çölde) kavmi için su
istemişti de biz ona: Değneğinle taşa vur! demiştik. Derhal (taştan) oniki
kaynak fışkırdı. Her bölük, içeceği kaynağı bildi. (Onlara:) Allah'ın rızkından
yeyin, için, sakın yeryüzünde bozgunculuk etmeyin, dedik. (Bakara: 2/60)
Andolsun Musa size apaçık
mucizeler getirmişti. Sonra onun ardından, zalimler olarak buzağıyı (tanrı)
edindiniz. (Bakara: 2/92)
İsrailoğullarına sor ki
kendilerine nice apaçık mucizeler verdik. Kim mucizeler kendisine geldikten
sonra Allah'ın nimetini (âyetlerini) değiştirirse bilsin ki Allah'ın azabı
şiddetlidir. (Bakara: 2/211)
Bunun üzerine Musa asâsını yere
attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi! (A’raf: 7/107)
Ve elini (cebinden) çıkardı.
Birdenbire o da seyredenlere bembeyaz görünüverdi. (A’raf: 7/108)
Biz de Musa'ya, "Asânı at!"
diye vahyettik. Bir de baktılar ki bu, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.
(A’raf: 7/117)
Sihirbazlar ise secdeye
kapandılar. (A’raf: 7/120)
Biz İsrailoğullarını oymaklar
halinde oniki kabileye ayırdık. Kavmi kendisinden su isteyince, Musa'ya, "Asânı
taşa vur!" diye vahyettik. Derhal ondan oniki pınar fışkırdı. Her kabile içeceği
yeri belledi. Sonra üzerlerine bulutla gölge yaptık, onlara kudret helvası ve
bıldırcın eti indirdik. (Onlara dedik ki:) "Size verdiğimiz rızıkların
temizlerinden yeyin." Ama onlar (emirlerimizi dinlememekle) bize değil
kendilerine zulmediyorlardı. (A’raf: 7/160)
Andolsun ki Musa'yı da
mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun'a ve onun ileri gelenlerine
gönderdik. Fakat onlar Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri doğru
değildi. (Hud: 11/96-97)
Andolsun biz, Musa'ya açık açık
dokuz âyet verdik. Haydi İsrailoğullarına sor. Musa onlara geldiğinde Firavun
ona, "Ey Musa! dedi, senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum!" (İsra: 17/101)
Şu sağ elindeki nedir, ey Musa?
(Taha: 20/17)
O, benim asâmdır, dedi, ona
dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim; benim ona başkaca ihtiyaçlarım
da vardır. (Taha: 20/18)
Allah: Yere at onu, ey Musa!
dedi. (Taha: 20/19)
Onu hemen yere attı. Bir de ne
görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi! (Taha: 20/20)
Allah buyurdu: Al onu! Korkma!
Biz onu şimdi ilk haline sokacağız. (Taha: 20/21)
Bir de elini koltuğunun altına
sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın. (Taha:
20/22)
"Sağ elindekini at da, onların
yaptıklarını yutsun. Yaptıkları, sadece bir büyücü hilesidir. Büyücü ise, nereye
varsa (ne yapsa) iflah olmaz." (Taha: 20/69)
Andolsun ki biz Musa'ya:
Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da (size) yetişilmesinden korkmaksızın ve
(boğulmaktan) endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç, diye
vahyetmiştik. (Taha: 20/77)
Musa: Sana apaçık bir şey
getirmiş olsam da mı? dedi. (Şuara: 26/30)
Bunun üzerine Musa asâsını
atıverdi; bir de ne görsünler, asâ apaçık koca bir yılan (oluvermiş)! (Şuara:
26/32)
Elini de (koynundan) çıkardı; o
da seyredenlere bembeyaz görünen (nur saçan bir şey oluvermiş)! (Şuara: 26/33)
Sona Musa asâsını attı; bir de
ne görsünler, onların uydurduklarını yutuveriyor! (Şuara: 26/45)
Bunun üzerine Musa'ya: Asân ile
denize vur! diye vahyettik. (Vurunca deniz) derhal yarıldı (on iki yol açıldı),
her bölük koca bir dağ gibi oldu. (Şuara: 26/63)
Asânı at! Musa (asâyı atıp) onu
yılan gibi deprenir görünce dönüp arkasına bakmadan kaçtı. (Kendisine dedik ki):
Ey Musa! Korkma; çünkü benim huzurumda peygamberler korkmaz. (Neml: 27/10)
Elini koynuna sok da kusursuz
bembeyaz çıksın. Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git). Çünkü onlar artık
yoldan çıkmış bir kavim olmuşlardır. (Neml: 27/12)
Ve "Asânı at!" (denildi). Musa
(attığı) asâyı yılan gibi deprenir görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey
Musa! Beri gel, korkma. Çünkü sen emniyette olanlardansın" (buyuruldu). (Kasas:
28/31)
"Elini koynuna sok; kusursuz,
bembeyaz çıkacaktır. Korkudan (açılan) kollarını kendine çek. İşte bu ikisi
Firavun ve onun adamlarına karşı Rabbin tarafından iki kesin delildir. Çünkü
onlar, yoldan çıkan bir kavim olmuşlardır" (diye seslenildi). (Kasas: 28/32)
Andolsun ki biz Musa'yı
mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, Firavun, Hâmân ve Karun'a gönderdik. Onlar:
Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! dediler. (Mü’min: 40/23-24)
Firavun ailesinden olup,
imanını gizleyen bir mümin adam şöyle dedi: Siz bir adamı "Rabbim Allah'tır"
diyor diye öldürecek misiniz? Halbuki o, size Rabbinizden apaçık mucizeler
getirmiştir. Eğer o yalancı ise yalanı kendisinedir. Eğer doğru söylüyorsa sizi
tehdit ettiğinin (azâbın), bir kısmı olsun gelip size çatar. Şüphesiz Allah,
haddi aşan, yalancı kimseyi doğru yola eriştirmez. (Mü’min: 40/28)
Andolsun biz Musa'yı
âyetlerimizle Firavun'a ve onun ileri gelen adamlarına göndermiştik de Musa: Ben
âlemlerin Rabbinin elçisiyim, demişti. (Zuhruf: 43/46)
Allah'a karşı ululuk
taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil getiriyorum. (Duhan: 44/19)
Onlara, içinde açık bir imtihan
bulunan işaretler verdik. (Duhan: 44/33)
Musa'da da (ibretler vardır).
Onu apaçık bir delil ile Firavun'a göndermiştik. (Zariyat: 51/38)
Ve ona en büyük mucizeyi
gösterdi. (Naziat: 79/20)
|