2k17
2k17- Harun (a.s.)
2k17a- Kur’an’da
Harun’un Peygamberliği
Biz Nuh'a ve ondan sonraki
peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e,
İsmail'e, İshak'a, Ya'kub'a, esbâta (torunlara), İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a,
Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik. (Nisa: 4/163)
Biz ona İshak ve (İshak'ın
oğlu) Ya'kub'u da armağan ettik; hepsini de doğru yola ilettik. Daha önce de
Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u
doğru yola iletmiştik; biz iyi davrananları işte böyle mükâfatlandırırız. (En’am:
6/84)
Sonra onların ardından da
Firavun ve toplumuna Musa ile Harun'u mucizelerimizle gönderdik, fakat onlar
kibirlendiler ve günahkâr bir toplum oldular. (Yunus: 10/75)
Biz de Musa ve kardeşine:
Kavminiz için Mısır'da evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler
yapın, namazlarınızı da dosdoğru kılın. (Ey Musa!) Müminleri müjdele! diye
vahyettik. (Yunus: 10/87)
Rahmetimizin bir sonucu olarak
ona kardeşi Harun'u bir peygamber olarak armağan ettik. (Meryem: 19/53)
Andolsun biz, Musa ve Harun'a,
takvâ sahipleri için bir ışık, bir öğüt ve Furkan'ı verdik. (Enbiya: 21/48)
Sonra âyetlerimizle ve apaçık
bir fermanla Musa ve kardeşi Harun'u Firavun'a ve ileri gelenlerine gönderdik.
Onlar ise kibre kapıldılar ve ululuk taslayan bir kavim oldular. (Mü’minun:
23/45-46)
(Bu durumda) içim daralır,
dilim dönmez; onun için Harun'a da elçilik ver. (Şuara: 26/13)
Kardeşim Harun'un dili
benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle
birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum.
(Kasas: 28/34)
Allah buyurdu: Seni kardeşinle
destekleyeceğiz ve size öyle bir kudret vereceğiz ki, âyetlerimiz (mucize
yardımlarımız) sayesinde onlar size erişemiyecekler. Siz ve size tâbi olanlar
üstün geleceksiniz. (Kasas: 28/35)
Andolsun biz Musa'ya da Harun'a
da nimetler verdik. (Saffat: 37/114)
Her ikisini de doğru yola
ilettik. (Saffat: 37/118)
Sonra gelenler içinde, Musa ve
Harun'a selam olsun, diye (iyi bir nam) bıraktık. (Saffat: 37/119-120)
Şüphesiz, ikisi de mümin
kullarımızdandı. (Saffat: 37/122)
|