2k19f
2k19f-
Süleyman-Belkıs Kıssası
Şu mektubumu götür, onu
kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak. (Neml:
27/28)
(Süleyman'ın mektubunu alan
Sebe' melikesi,) "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı" dedi. (Neml:
27/29)
"Mektup Süleyman'dandır, rahman
ve rahîm olan Allah'ın adıyla (başlamakta) dır." (Neml: 27/30)
"Bana baş kaldırmayın,
teslimiyet gösterip bana gelin, diye (yazmaktadır)." (Neml: 27/31)
Melike: Hükümdarlar bir
memlekete girdiler mi, orayı perişan ederler ve halkının ulularını alçaltırlar.
(Herhalde) onlar da böyle yapacaklardır, dedi. (Neml: 27/34)
Ben (şimdi) onlara bir hediye
göndereyim de, bakayım elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler. (Neml: 27/35)
(Elçiler, hediyelerle)
Süleyman'a gelince şöyle dedi: Siz bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Allah'ın
bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Hediyenizle (ben değil) siz
sevinirsiniz. (Neml: 27/36)
(Ey elçi!) Onlara dön; iyi
bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamıyacakları ordularla gelir, onları
muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız! (Neml: 27/37)
(Sonra Süleyman müşavirlerine)
dedi ki: Ey ulular! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o
melikenin tahtını bana getirebilir? (Neml: 27/38)
Cinlerden bir ifrit: Sen
makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve
bana güvenebilirsiniz, dedi. (Neml: 27/39)
Kitaptan (Allah tarafından
verilmiş) bir ilmi olan kimse ise: Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm,
dedi. (Süleyman) onu (melikenin tahtını) yanıbaşına yerleşmiş olarak görünce:
Bu, dedi, şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınamak üzere
Rabbimin (gösterdiği) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur,
nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, çok
kerem sahibidir. (Neml: 27/40)
(Süleyman devamla) dedi ki:
Onun tahtını bilemeyeceği bir hale getirin; bakalım tanıyacak mı, yoksa
tanıyamayanlar arasında mı olacak. (Neml: 27/41)
Melike gelince: Senin tahtın da
böyle mi? dendi. O şöyle cevap verdi: Tıpkı o! (Süleyman şöyle dedi): Bize daha
önce (Allah'tan) bilgi verilmiş ve biz müslüman olmuştuk. (Neml: 27/42)
Onu, Allah'tan başka taptığı
şeyler (o zamana kadar tevhid dinine girmekten) alıkoymuştu. Çünkü kendisi
inkarcı bir kavimdendi. (Neml: 27/43)
Ona: Köşke gir! dendi. Melike
onu görünce derin bir su sandı ve eteğini yukarı çekti. Süleyman: Bu, billûrdan
yapılmış, şeffaf bir zemindir, dedi. Melike dedi ki: Rabbim! Ben gerçekten
kendime yazık etmişim. Süleyman'la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim
oldum. (Neml: 27/44)
|