3a3
3a3- İyiliği
Emredip, Kötülükten Sakındırma
Böylesine "Allah'tan kork!"
denilince benlik ve gurur kendisini günaha sevkeder. (Ceza ve azap olarak) ona
cehennem yeter. O ne kötü yerdir! (Bakara: 2/206)
Allah'ın âyetlerini inkar
edenler, haksız yere peygamberlerin canlarına kıyanlar ve adaleti emreden
insanları öldürenler (yok mu), onlara acı bir azabı haber ver! (Al-i İmran:
3/21)
Sizden, hayra çağıran, iyiliği
emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
(Al-i İmran: 3/104)
Siz, insanların iyiliği için
ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve
Allah'a inanırsınız. Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi
olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.
(Al-i İmran: 3/110)
Onlar, Allah'a ve ahiret gününe
inanırlar; iyiliği emreder, kötülükten menederler; hayırlı işlere koşuşurlar.
İşte bunlar iyi insanlardandır. (Al-i İmran: 3/114)
Onların fısıldaşmalarının
birçoğunda hayır yoktur. Ancak bir sadaka yahut bir iyilik yahut da insanların
arasını düzeltmeyi isteyen (in fısıldaşması) müstesna. Kim Allah'ın rızasını
elde etmek için bunu yaparsa, biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.
(Nisa: 4/114)
Din adamları ve âlimleri
onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya!
İşledikleri (fiiller) ne kötüdür! (Maide: 5/63)
Onlar, işledikleri kötülükten,
birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür! (Maide:
5/79)
Lût'u da (peygamber gönderdik).
Kavmine dedi ki: "Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhşu mu
yapıyorsunuz? (A’raf: 7/80)
Çünkü siz, şehveti tatmin için
kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz. Doğrusu siz taşkın bir
milletsiniz." (A’raf: 7/81)
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı
(gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka
tanrınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir; artık ölçüyü,
tartıyı tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin. Düzeltilmesinden sonra
yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha
hayırlıdır. (A’raf: 7/85)
Tehdit ederek, inananları Allah
yolundan alıkoyarak ve o yolu eğip bükmek isteyerek öyle her yolun başında
oturmayın. Düşünün ki siz az idiniz de O sizi çoğalttı. Bakın ki, bozguncuların
sonu nasıl olmuştur! (A’raf: 7/86)
Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de
yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber'e uyanlar (var ya), işte o
Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz
şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki
zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve
onunla birlikte gönderilen nur'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa
erenler onlardır. (A’raf: 7/157)
İçlerinden bir topluluk:
"Allah'ın helâk edeceği yahut şiddetli bir şekilde azap edeceği bir kavme ne
diye öğüt veriyorsunuz?" dedi. (Öğüt verenler) dediler ki: Rabbinize mazeret
beyan edelim diye bir de sakınırlar ümidiyle (öğüt veriyoruz). (A’raf: 7/164)
Onlar kendilerine yapılan
uyarıları unutunca, biz de kötülükten men edenleri kurtardık, zulmedenleri de
yapmakta oldukları kötülüklerden ötürü şiddetli bir azap ile yakaladık. (A’raf:
7/165)
(Resûlüm!) Sen af yolunu tut,
iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir. (A’raf: 7/199)
Mümin erkeklerle mümin kadınlar
da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar,
namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte
onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir. (Tevbe:
9/71)
(Bu alış verişi yapanlar),
tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde
edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını
koruyanlardır. O müminleri müjdele! (Tevbe: 9/112)
Sizden önceki asırlarda
yeryüzünde (insanları) bozgunculuktan alıkoyacak faziletli kimseler bulunsaydı
ya! Fakat onlardan, kurtuluşa erdirdiğimiz az bir kısmı müstesnadır (bunlar
görevlerini yaptılar). Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine
düştüler. Zaten günahkâr idiler. (Hud: 11/116)
(Lût) onlara "Bunlar benim
misafirimdir. Sakın beni utandırmayın; Allah'tan korkun, beni rezil etmeyin!"
dedi. (Hicr: 15/68-69)
(Lût:) İşte kızlarım!
(Düşündüğünüzü) yapacaksanız (onlarla evlenin), dedi. (Hicr: 15/71)
Muhakkak ki Allah, adaleti,
iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da
yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl: 16/90)
Onlar (o müminler) ki, eğer
kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği
emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah'a varır. (Hac: 22/41)
Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği
emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar,
azim gerektiren işlerdir. (Lokman: 31/17)
|