5a6
5a6- Hz.
Peygamber’in, Peygamberliğinin İsbatı
Doğrusu biz seni Hak (Kur'an)
ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu
değilsin. (Bakara: 2/119)
Sana bu ilim geldikten sonra
seninle bu konuda çekişenlere de ki: Geliniz, sizler ve bizler de dahil olmak
üzere, siz kendi çocuklarınızı biz de kendi çocuklarımızı, siz kendi
kadınlarınızı, biz de kendi kadınlarımızı çağıralım, sonra da dua edelim de
Allah'tan yalancılar üzerine lânet dileyelim. (Al-i İmran: 3/61)
Şüphesiz bu (İsa hakkında
söylenenler), doğru haberlerdir. Allah'tan başka ilâh yoktur. Muhakkak ki Allah,
evet O, mutlak güç ve hikmet sahibidir. (Al-i İmran: 3/62)
Hani Allah, peygamberlerden:
"Ben size Kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden bir
peygamber geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz" diye söz almış,
"Kabul ettiniz ve bu ahdimi yüklendiniz mi?" dediğinde, "Kabul ettik" cevabını
vermişler, bunun üzerine Allah: O halde şahit olun; ben de sizinle birlikte
şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu. (Al-i İmran: 3/81)
Andolsun ki içlerinden,
kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkardan) kendilerini
temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle
Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık
bir sapıklık içinde idiler. (Al-i İmran: 3/164)
Sana gelen iyilik Allah'tandır.
Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik; şahit
olarak da Allah yeter. (Nisa: 4/79)
Fakat Allah sana indirdiğine
şahitlik eder; onu kendi ilmi ile indirdi. Melekler de (buna) şahitlik ederler.
Ve şahit olarak Allah kâfidir. (Nisa: 4/166)
Ey insanlar! Resûl size
Rabbinizden gerçeği getirdi (bunda şüphe yoktur), şu halde kendi iyiliğinize
olarak (ona) iman edin. Eğer inkar ederseniz, göklerde ve yerde ne varsa
şüphesiz hepsi Allah'ındır. (O'nun sizin inanmanıza ihtiyacı yoktur). Allah
geniş ilim ve hikmet sahibidir. (Nisa: 4/170)
Ey ehl-i kitap! Resûlümüz size
Kitap'tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok
(kusurunuzu) da affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap
geldi. (Maide: 5/15)
Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin
arası kesildiği bir sırada size elçimiz geldi. Gerçekleri size açıklıyor ki
(kıyamette): "Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi" demiyesiniz. İşte size
müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah her şeye hakkıyla kadirdir. (Maide:
5/19)
De ki: Ey insanlar! Gerçekten
ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın elçisiyim. Ondan
başka tanrı yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyle ise Allah'a ve ümmî Peygamber
olan Resûlüne -ki o, Allah'a ve onun sözlerine inanır- iman edin ve ona uyun ki
doğru yolu bulasınız. (A’raf: 7/158)
O (Allah), müşrikler
hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet
ve Hak Din ile gönderendir. (Tevbe: 9/33)
De ki: Ey insanlar! Size
Rabbinizden hak (Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi
için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin
üzerinize vekil değilim (Sadece tebliğ etmekle memurum). (Yunus: 10/108)
Sen şüphesiz
peygamberlerdensin. (Yasin: 36/3)
Sen, sana vahyedilene sımsıkı
sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın. (Zuhruf: 43/43)
İman edip yararlı işler
yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların
günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir. (Muhammed: 47/2)
Bütün dinlerden üstün kılmak
üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Şahit olarak Allah
yeter. (Fetih: 48/28)
|