6a4
6a4- Allah Yolunda
Hicret
İman edenler ve hicret edip
Allah yolunda cihad edenler var ya, işte bunlar, Allah'ın rahmetini umabilirler.
Allah, gafûr ve rahîmdir. (Bakara: 2/218)
Bunun üzerine Rableri, onların
dualarını kabul etti. (Dedi ki:) Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep
birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa
çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim
yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların
kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere
koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O'nun
katındadır. (Al-i İmran: 3/195)
Sizin de kendileri gibi inkar
etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız. O halde Allah yolunda göç edinceye
kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın,
bulduğunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin. (Nisa: 4/89)
Kendilerine yazık eden
kimselere melekler, canlarını alırken: "Ne işte idiniz!" dediler. Bunlar: "Biz
yeryüzünde çaresizdik" diye cevap verdiler. Melekler de: "Allah'ın yeri geniş
değil miydi? Hicret etseydiniz ya!" dediler. İşte onların barınağı cehennemdir;
orası ne kötü bir gidiş yeridir! (Nisa: 4/97)
Allah yolunda hicret eden kimse
yeryüzünde gidecek bir çok güzel yer ve bolluk (imkân) bulur. Kim Allah ve
Resûlü uğrunda hicret ederek evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse
artık onun mükâfatı Allah'a düşer. Allah da çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
(Nisa: 4/100)
İman edip de hicret edenler,
Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp
yardım edenler var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır.
İman edip de hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar size
onların mirasından hiçbir pay yoktur. Eğer onlar din hususunda sizden yardım
isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan bir kavim aleyhine olmaksızın (o
müslümanlara) yardım etmek üzerinize borçtur. Allah yapacaklarınızı hakkıyla
görmektedir. (Enfal: 8/72)
İman edip de Allah yolunda
hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte
gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır. (Enfal: 8/74)
İman edip de hicret edenler ve
Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah
katında daha üstündürler. Kurtuluşa erenler de işte onlardır. (Tevbe: 9/20)
Zulme uğradıktan sonra Allah
yolunda hicret edenlere gelince, onları dünyada güzel bir şekilde
yerleştireceğiz. Eğer bilirlerse ahiretin mükâfatı elbette daha büyüktür. (Nahl:
16/41)
Allah yolunda hicret edip sonra
öldürülen yahut ölenleri hiç şüphesiz Allah güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır.
Şüphesiz Allah, evet O, rızık verenlerin en hayırlısıdır. (Hac: 22/58)
İçinizden faziletli ve servet
sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından)
vermeyeceklerine yemin etmesinler; bağışlasınlar; feragat göstersinler. Allah'ın
sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok
merhametlidir. (Nur: 24/22)
Biz, insana, ana-babasına iyi
davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir
şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme.
Dönüşünüz ancak banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim. (Ankebut:
29/8)
(Allah'ın verdiği bu ganimet
malları,) yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah'tan bir lütuf
ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir
muhacirlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır. (Haşr: 59/8)
|