7a4
7a4- Bedevilerin
İslam’a Karşı Tutumları
Bedevîler, kafirlik ve
münafıklık bakımından hem daha beter, hem de Allah'ın Resûlüne indirdiği
kanunları tanımamaya daha yatkındır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir. (Tevbe:
9/97)
Bedevîlerden öylesi vardır ki
(Allah yolunda) harcayacağını angarya sayar ve sizin başınıza belalar gelmesini
bekler. (Bekledikleri) o kötü bela kendi başlarına gelmiştir. Allah pek iyi
işiten, çok iyi bilendir. (Tevbe: 9/98)
Bedevîlerden öylesi de vardır
ki, Allah'a ve ahiret gününe inanır, (hayır için) harcayacağını Allah katında
yakınlığa ve Peygamber'in dualarını almaya vesile edinir. Bilesiniz ki o
(harcadıkları mal, Allah katında) onlar için bir yakınlıktır. Allah onları
rahmetine (cennetine) koyacaktır. Şüphesiz Allah bağışlayan, esirgeyendir. (Tevbe:
9/99)
Çevrenizdeki bedevî Araplardan
ve Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet
kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları. Onlara iki kez azap
edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir. (Tevbe: 9/101)
Bedevîlerden (seferden) geri
kalmış olanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu.
Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile." Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle
söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde
etmenizi isterse O'na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Kaldı ki, Allah
yaptıklarınızdan haberdardır. (Fetih: 48/11)
Aslında siz Peygamberin ve
müminlerin ailelerine bir daha dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu sizin
gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir
topluluk oldunuz. (Fetih: 48/12)
Siz ganimetleri almak için
gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim,
diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz asla
bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur."
Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az
anlayan kimselerdir. (Fetih: 48/15)
Bedevîlerden (seferden) geri
kalmış olanlara de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya
çağırılacaksınız. Onlarla, teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer emre itaat
ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine
dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır. (Fetih: 48/16)
Bedevîler "İnandık" dediler. De
ki: Siz iman etmediniz, ama "Boyun eğdik" deyin. Henüz iman kalplerinize
yerleşmedi. Eğer Allah'a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir
şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. (Hucurat: 49/14)
Onlar İslâm'a girdikleri için
seni minnet altına sokuyorlar. De ki: Müslümanlığınızı benim başıma kakmayın.
Eğer doğru kimselerseniz bilesiniz ki, sizi imana erdirdiği için asıl Allah size
lütufta bulunmuştur. (Hucurat: 49/17)
|