7e5
7e5- Hudeybiye
Barışı
7e5a- Müşriklerin
Müslümanları Umreden Alıkoymaları
Allah'ın mescitlerinde O'nun
adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim
vardır! Aslında bunların oralara ancak korkarak girmeleri gerekir. (Başka türlü
girmeye hakları yoktur.) Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap
vardır. (bakara: 2/114)
Haram ay haram aya karşılıktır.
Hürmetler (dokunulmazlıklar) karşılıklıdır. Kim size saldırırsa siz de ona
misilleme olacak kadar saldırın. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah müttakîlerle
beraberdir. (Bakara: 2/194)
Haccı ve umreyi Allah için tam
yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban,
yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa
yahut başından bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere
fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar
umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban
kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak üzere
oruç tutar ki, hepsi tam on gündür. Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram
civarında oturmayanlar içindir. Allah'tan korkun. Biliniz ki Allah'ın vereceği
ceza ağırdır. (Bakara: 2/196)
Sana haram ayı, yani onda
savaşmayı soruyorlar. De ki: O ayda savaşmak büyük bir günahtır. (İnsanları)
Allah yolundan çevirmek, Allah'ı inkar etmek, Mescid-i Haram'ın ziyaretine mâni
olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük günahtır. Fitne de
adam öldürmekten daha büyük bir günahtır. Onlar eğer güçleri yeterse, sizi
dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden kim,
dininden döner ve kafir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da
ahirette de boşa gider. Onlar cehennemliktirler ve orada devamlı kalırlar.
(Bakara: 2/217)
Ey iman edenler! Allah'ın
(koyduğu, dinî) işaretlerine, haram aya, (Allah'a hediye edilmiş) kurbana,
(ondaki) gerdanlıklara, Rablerinin lütuf ve rızasını arayarak Beyt-i Haram'a
yönelmiş kimselere (tecavüz ve) saygısızlık etmeyin. İhramdan çıkınca
avlanabilirsiniz. Mescid-i Haram'a girmenizi önledikleri için bir topluma karşı
beslediğiniz kin sizi tecavüze sevketmesin! İyilik ve (Allah'ın yasaklarından)
sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın.
Allah'tan korkun; çünkü Allah'ın cezası çetindir. (Maide: 5/2)
İnkâr edenler, Allah'ın
yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız
Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim
orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız. (Hac:
22/25)
O sizi onlara karşı muzaffer
kıldıktan sonra, Mekke'nin içinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de
onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı görendir. (Fetih: 48/24)
Onlar, inkar eden ve sizin
Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını
menedenlerdir. Eğer (Mekke'de) kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle
mümin kadınları bilmeyerek çiğnemeniz sebebiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali
olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi). Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle
yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkar
edenleri elemli bir azaba çarptırırdık. (Fetih: 48/25)
O zaman inkar edenler,
kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve
müminlere sükûnet ve güvenini indirdi, onların takvâ sözünü tutmalarını sağladı.
Zaten onlar buna lâyık ve ehil kimselerdi. Allah her şeyi bilendir. (Fetih:
48/26)
|