a7
a7- Vekillik
İbrahim cidden yumuşak huylu,
bağrı yanık, kendisini Allah'a vermiş biri idi. (Hud: 11/75)
Dedi ki: Ey kavmim! Eğer benim,
Rabbim tarafından (verilmiş) apaçık bir delilim varsa ve O bana tarafından güzel
bir rızık vermişse buna ne dersiniz? Size yasak ettiğim şeylerin aksini yaparak
size aykırı davranmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek
istiyorum. Fakat başarmam ancak Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O'na dayandım ve
yalnız O'na döneceğim. (Hud: 11/88)
Kafir olanlar diyorlar ki: Ona
Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi? De ki: Kuşkusuz Allah dilediğini
saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir. (Ra’d: 13/27)
Hepiniz O'na yönelerek O'na
karşı gelmekten sakının, namazı kılın; müşriklerden olmayın. (Rum: 30/31)
İnsanların başına bir sıkıntı
gelince, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra Allah, katından onlara bir
rahmet (nimet ve bolluk) tattırınca, bakarsınız ki onlardan bir gurup yine
Rablerine ortak koşuyorlar. (Rum: 30/33)
Eğer onlar seni, hakkında
bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara
itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda
dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm.
(Lokman: 31/15)
Onlar, gökte ve yerde önlerine
ve arkalarına bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız, ya da üzerlerine
gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir
ibret vardır. (Sebe: 34/9)
Davud: Andolsun ki, senin
koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana haksızlıkta bulunmuştur.
Doğrusu ortakçıların çoğu, birbirlerinin haklarına tecavüz ederler. Yalnız iman
edip de iyi işler yapanlar müstesna. Bunlar da ne kadar az! dedi. Davud,
kendisini denediğimizi sandı ve Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye
kapandı, tevbe edip Allah'a yöneldi. (Sad: 38/24)
Andolsun biz Süleyman'ı imtihan
ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü.
(Sad: 38/34)
İnsanın başına bir sıkıntı
gelince, Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra Allah kendisinden ona bir nimet
verince, önceden yalvarmış olduğunu unutur. Allah'ın yolundan saptırmak için
O'na eşler koşar. (Ey Muhammed!) De ki: Küfrünle biraz eğlenedur; çünkü sen,
muhakkak cehennem ehlindensin! (Zümer: 39/8)
Tâğut'a kulluk etmekten
kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır. (Ey Muhammed!) Dinleyip de sözün en
güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola ilettiği kimseler
onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır. (Zümer: 39/17-18)
Size azap gelip çatmadan önce
Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez. (Zümer: 39/54)
Size âyetlerini gösteren, sizin
için gökten rızık indiren O'dur. Allah'a yönelenden başkası ibret almaz. (Mü’min:
40/13)
Ayrılığa düştüğünüz herhangi
bir şeyde hüküm vermek, Allah'a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbimdir. O'na
dayandım ve O'na yönelirim. (Şura: 42/10)
"Dini ayakta tutun ve onda
ayrılığa düşmeyin" diye Nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim'e,
Musa'ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı. Fakat kendilerini
çağırdığın bu (din), Allah'a ortak koşanlara ağır geldi. Allah dilediğini
kendisine (peygamber) seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir. (Şura:
42/13)
Allah'a yönelen her kula gönül
gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık). (Kaf: 50/18)
İşte size vadedilen cennet! Ki
o, Allah'a yönelen, emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahman'dan korkan ve
Allah'a yönelmiş bir kalp ile gelen kimselere mahsustur. (Kaf: 50/32-33)
|