26. Sureyi asagidan okuyabilirsiniz:
5 sayfada 227 ayet
|
26:51 - |
"Herhalde biz müminlerin evveli olduğumuzdan dolayı, Rabbimizin bize mağfiret buyuracağını ümit ederiz" |
|
26:52 - |
Biz, Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz" diye vahyettik. |
|
26:53 - |
Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi: |
|
26:54 - |
"Esasen bunlar, sayıları azar azar, bölük pörçük bir cemaattır." |
|
26:55 - |
"(Böyle iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besliyorlar. " |
|
26:56 - |
"Biz ise, elbette uyanık (ve tekvücut) bir cemaatız." (diyor ve dedirtiyordu.) |
|
26:57 - |
Ama (sonunda) biz, onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden, pınarlardan, |
|
26:58 - |
Hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. |
|
26:59 - |
Ve onlara İsrail oğullarını mirasçı yaptık. |
|
26:60 - |
Derken (Firavun ve adamları) güneş doğmuştu ki, onların ardına düştüler. |
|
26:61 - |
İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları "Eyvah, yakalandık! dediler. |
|
26:62 - |
Musa: "Hayır, aslâ! dedi, Rabbim şüphesiz benimledir, bana yolunu gösterecektir." |
|
26:63 - |
Bunun üzerine Musa'ya "Vur asân ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dağ gibi oluverdi, |
|
26:64 - |
Ötekilerini de buraya yanaştırıvermiştik. |
|
26:65 - |
Musa ve beraberindekilerin hepsini kurtardık, |
|
26:66 - |
Sonra da ötekileri suda boğduk. |
|
26:67 - |
Şüphesiz bunda bir âyet (ibret) vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir. |
|
26:68 - |
Ve şüphesiz, işte o Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. |
|
26:69 - |
(Resulüm!) onlara İbrahim'in kıssasını da naklet. |
|
26:70 - |
Hani o, babasına ve kavmine, "Neye tapıyorsunuz?" demişti. |
|
26:71 - |
"Birtakım putlara taparız da onlar sayesinde toplanırız" dediler. |
|
26:72 - |
İbrahim "Peki, dedi, yalvardığınızda onlar sizi işitiyorlar mı?" |
|
26:73 - |
"Veya size fayda veya zararları olur mu?" |
|
26:74 - |
"Yok, dediler, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk." |
|
26:75 - |
İbrahim dedi ki: "İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın olsun, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?" |
|
26:76 - |
İbrahim dedi ki: "İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın olsun, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?" |
|
26:77 - |
"Hep onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur)" |
|
26:78 - |
"O ki, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir," |
|
26:79 - |
"Beni yediren, içirendir," |
|
26:80 - |
"Hastalandığım zaman bana O, şifâ verir." |
|
26:81 - |
"O ki, benim canımı alacak, sonra diriltecektir. " |
|
26:82 - |
"Ve hesap günü, hatamı bağışlayacağını umduğumdur." |
|
26:83 - |
"Ya Rab! Bana hikmet (hüküm) ver ve beni iyiler (zümresin)e kat." |
|
26:84 - |
"Sonra gelecekler içinde beni doğrulukla anılanlardan eyle!" |
|
26:85 - |
"Ve beni naîm (nimeti bol) cennetin varislerinden eyle!" |
|
26:86 - |
"Babamı da bağışla, çünkü o yanlış gidenlerdendir. " |
|
26:87 - |
"(İnsanların) diriltilecekleri gün, beni mahcub etme." |
|
26:88 - |
"O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!" |
|
26:89 - |
"Ancak Allah'a temiz bir kalple gelenler o günde (kurtuluşa erer)." |
|
26:90 - |
(O gün) Cennet müttakilere yaklaştırılmıştır. |
|
26:91 - |
Azgınlar için de cehennem hortlatılmıştır. |
|
26:92 - |
Onlara, "Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, hani nerede? Size yardım edebiliyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?" denilir. |
|
26:93 - |
Onlara, "Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, hani nerede? Size yardım edebiliyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?" denilir. |
|
26:94 - |
Ve arkasından hep onlar (putlar ve azgınlar) o cehennemin içine fırlatılmaktadırlar. |
|
26:95 - |
Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: |
|
26:96 - |
Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: |
|
26:97 - |
"Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz." |
|
26:98 - |
"Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk." |
|
26:99 - |
"Ve bizi hep o günahkarlar saptırdı." |
|
26:100 - |
"Bak bizim için ne şefaatçiler var," |
|
1 2 3 4 5 |