Asr
Asr[266] kelimesi, Kâmûs'ta geçtiği üzere, isim olarak, dehr; gündüz ve gece, gündüzün zevalden evvel ve so a iki tarafı gadat ve aşiy, bilhassa öğleden so a güneşin kızarmasına kadar olan ikindi vakti vakitleri için kullanılır. Reht aşiret, yağmur, masdar olarak da; hapsetmek, yasaklamak, vergi vermek, sıkıp suyunu çıkarmak anlamlarına gelir. Bir şeyin özel bir zamanı için de, aynın harekât-ı selasiyesiyle "asr, ısr, usr" denir. Nitekim: "Cue ve lem yuhyii li asr Name ve lem yenimu li asr" "Uyudu fakat vaktinde uyumadı" demektir. Gündüze ve geceye, sabah ve akşama, "asran" denilir. Lam-ı cins ile "el asr", makamına göre bunların her birinin cinsine veya ıtlak halinde hepsine muhtemil olduğu gibi, lam-ı ahd ile de içlerinde muayyen birine, mesela bir ikindi vaktine veyahut herhangi bir şeyin belirli bir zamanına masruf olur. Bundan dolayı dilimizde "asr" mutlak zaman, özellikle içinde bulunulan zaman, seksen veya yüz yıllık bir zaman dilimi anlamlarında kullanılmaktadır. Rabbimiz Asr Sûresi'nde asra yemin etmiştir. Bu suredeki kullanımında asr, kelimenin sahib olduğu manalarından birine tahsis edilmemiştir. Bu nedenle bu ismin bütün manaları bu yemine dahil olur. Bundan dolayı asr, asr diye tanımlanan her şeydir diye genel manasını vermek en doğrusudur. Asr: İsim olarak zaman gündüz gece, ikindi, aşiret, yağmur, topluluk, kalabalık; masdar olarak da, hapsetmek, tutuklamak, yasaklamak vergi vermek, sıkıp suyunu çıkarmak, mânâlarına gelir. İnsan ömrünün tamamı anlamına da gelmektedir. [267]
16.02.2009 tarihinden beri 4642 defa okundu. Son takip: 19.11.2024 - 07:59