Kalb
Kalb[75], yürek ve gönül manalarına gelir. Ancak genel kullanımda "kalb" iki manaya kullanılır. Birisi göğsün sol tarfında, sol memenin altına doğru konulmuş bir çeşit çam kozalağı şekline benzer bir durumda ve bedendeki etlerin hiç birine benzemeyen, hem sinir hem kas dokularının esasını toplayan belli bir et parçasıdır. Atar ve toplar bütün damarların köküdür. Bu organa Türkçe'de yürek denir. İkincisi, ruhanî, ilahî bir lütuf olan ve bütün şuur, vicdan, duygu ve sezgilerimizin düşünme kuvvetimizin kaynağı yani manevî alemlerin merkezi bulunan, yeri belli olmayan kalbdir ki, "insan ruhu" da denilir. İnsanın asıl gerçeği bu kalbdir. İnsanın anlayışı, bilgin ve arif olan bölünmez kısmı, konuşulan, azarlanan, talepte bulunulan ve sorumlu olan özü budur. Bütün benliğimiz öncelikle bundadır. Bunun için anlayan "ben" anlaşılan "ben"in içindedir. "Gönlümden geçti", "kalbimden geçti", "zihnimden geçti", "aklımdan geçti" dediğimiz zaman aynı şeyi ifade etmiş oluruz. Bununla beraber kalb ile gönül arasında fark vardır. Örneğin "kalbin çürük" deriz de aynı anlamda "gönlün çürük" demeyiz. Bazen yüreği de "yürekli adam" deyiminde olduğu gibi bu manaya kullanırız. Ancak eş anlamlı olarak, "gönlü boş" ve "kalbi boş" deriz. [76]
16.02.2009 tarihinden beri 2552 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 08:46