Millet
Millet[301], lügatte, söyleyip yazdırmak veya ezbere yazmak manasına gelen "imlal" masdarıyla, yani, "imla" manası ile ilişkili bir isimdir. Zemahşerî'nin Esös'ta beyanına göre, millet kelimesinin asıl manası "tarîkat-i meslûke" (gidilen yol) demektir ki, doğru veya eğri olabilir. Bu anlamda, "dîn" ve "şeriat" manalarında da kullanılmıştır. Şehristânfnin el-Milel ve'n-Nihâl'deki açıklamasına göre dîn; şeriat, millet denilen şeyler haddizatında aynı şeylerdir. Ancak itibaren ve mefhumen her biri özellikle birbirinden ayrılır. İtikad açısından dîn, amel açısından şeriat, toplumsal açıdan millet denilir. Gerçekte, itikad edilen, iman edilen ne ise amel edilen de odur. Amel edilen ne ise esas itibariyle toplumsal olarak kabul gören anlayış ve uygulama da odur. Şu halde mîllet, bir topluluğun etrafında toplandığı ve üzerinde yürüdüğü başka bir deyişle toplumsal ruhunun tabi olduğu, toplumsal yapısının bağlı bulunduğu hakim ilkeler ve gidilen yoldur. Bu yolun hakkı hak, hak olmayanı hak olmayan, eğrisi eğri, doğrusu doğrudur. Şu kadar ki hak olanı güzele, hak olmayanı hüsrana götürür. Demek ki millet, sosyal ve toplumsal yapının, kurumun kendisi değildir. Ona cemaat, kavim, ümmet veya ehl-i millet denilir. Örneğin, Yahudilik ve Hristiyanlık birer millet, Yahudi ve Hristiyanlar ise ehl-i millettir. Ancak bazen millet kelimesi, mecaz olan "ehl-i millet' kelimesi yerine de kullanılmaktadır, "Millet şöyle yaptı, böyle yaptı" denilir ki bu kavim demektir. Nitekim Bakara Sûresi'ndeki "millete İbrâhîm" ifadesi her iki manaya da tefsir edilebilir. [302]
16.02.2009 tarihinden beri 2805 defa okundu. Son takip: 20.11.2024 - 09:25