Sırr

Sırr, dört manada tefsir edilir: 1. Soğuk/şiddetli soğuk "Bir rüzgar ki, onda bir sırr (soğuk, şiddetli bir soğuk) var; kendilerine zulmeden bir kavmin ekinine isabet etmiş..." [261] "Onların üzerine sarsar (soğuğu şiddetli debur adlı) bir rüzgâr gönderdik." [262] "Ad kavmine gelince, onlar da sarsar (soğuğu şiddetli} bir rüzgâr ile helak edildiler."[263] "Üzerlerine müstemirr nusûhetli bir günde sarsar (so­ğuğu şiddetli} bir rüzgar gönderdik"[264] 2. Zenb/günah üzerinde ısrar, onu sürdürüp devam ettirmek "Onlar (ehl-i tevhîd) ki, bir fahişe işledikleri yahut nefislerine zul­mettikleri vakit... hem onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler (yap­tıkları ma'siyeti sürdürüp gitmezler!.)" [265] "O azîm hıns (zenb/gü­nah, şirk) üzerinde ısrar (devam) ederlerdi." [266] "(şirk üzere) Israr ettiler (devam ettiler) ve (büyüklendikçe) büyüklendiler."[267] 3. Sayha (bağırtı, çığlık) "Bunun üzerine karısı, bir sarre içinde (bir say­ha ile/bir çığlık atarak) ilerledi de yüzüne çarpa­rak..." [268] 4. Koparma, parçalama, kesme "Onları kendine sırr eyle (onları parçala)!"[269]


16.02.2009 tarihinden beri 2633 defa okundu. Son takip: 17.11.2024 - 06:01