Sücud
Kur'an’da türevleriyle beraber 80’den fazla yerde geçen bu kelime, Arap dilinde, boyun bükme, eğilme[363], alnı yere koyma[364], anlamlarını ifade etmektedir. İbn Fâris, "bugün anladığımız anlamda olmasa bile, câhiliye dönemi Araplarının "rükû ve secdeyi" bildiklerini ve bu kavramın onların nezdinde ibadet derecesine varan hayranlığı[365] ifade ettiğini söyler. Bu anlama yakın olarak o dönem şairlerinden Amr b. Kulsûm şöyle der: "Bizim süt emen çocuklarımız, sütten kesilme dönemine geldiklerinde, krallar onlara ta'zim secdesi yaparlar.[366] Görüldüğü gibi burada "secde", tazim anlamında kullanılmıştır. Kur'ân’da bazı secde şekillerinden bahsedilir. Meselâ; meleklerin, Adem Peygambere[367] ebeveyninin Yusuf Peygamber'e secde ettikleri[368] zikrolunur. Bunların hepsi ta'zim secdeleridir. Zira "ibadet secdesi"nin, Allah'tan başkasına yapılması caiz değildir. Sonuç olarak "secde", kendisinden daha büyük birisine tazim için yapılan hareketin bir sembolüdür. Her ne kadar lügat açısından iki dönemdeki anlam bir birinin aynısı ise de İslâm, bunu belli sayıda ve belli vakitlerde, özellikle namaza has kılarak bir disiplin çerçevesinde, yeni bir şekil ve görünüm kazandırmıştır denebilir.
16.02.2009 tarihinden beri 4859 defa okundu. Son takip: 10.11.2024 - 04:34