Suht
Suht[323], haram mal demektir. Bir şeyin kökünü kazımak manasına "saht"tan gelmedir. Haramın bereketi olmadığı ve ev, bark yıktığı için "suht" diye isimlendirilmiştir. Suht her çeşit haram için kullanılır. Bununla birlikte, çoğunlukla sahibinin gizleme gereğini duyduğu bir ayıp ve alçak menfaatler için kullanılır. Hz. Ömer, Osman, Ali, İbni Abbâs, Ebû Hureyre ve Mücahid'den rivayette suht, "rüşvet, mehribağıyy (fahişelerin aldığı ücret), usbi fahl, erkek hayvanın dölü karşılığı alınan ücret, şarap parası, ölü hayvan satışından alınan para, kâhine verilen ücrettir" denilmiştir. İbni Mes'ûd, "hediye-i şefaat" (aracılık ücreti)ni de saymıştır. Bir hadis-i şerifte, "suhtun (haramın) bitirdiği her ete en layık olan şey ateştir" denilmiştir. [324] Kur'ân'da üç âyette zikredilen bu kelime, Arapların, iyiliğe halel getirmek, bir şeyi yavaş yavaş soymak, törpülemek ve so adan onu yok etmek sözlerinden alınmıştır.[325] "Suht" kelimesinin İslâm'daki anlamlarını bilginler şöyle açıklamışlardır: İbn Dureyd; "Kazanılması haram olan her şeye "suht" dendiğini, bunun da kökünden kurutmak yok etmek manalarından alındığını"[326] ifade eder. Zemahşerî ve Ebu's-Suu'd da, İbn Dureyd'e katılarak "suht”un mutlak haram kazanç olduğunu, bereketi yok ettiğini, rüşvetle hüküm satan, batılı gerçek yapmayı adet edinen, zenginleri destekleyip fakirleri ayak altında çiğneyen Yahudiler[327] olarak "suht" âyetini yorumlamışlardır. İbn Manzûr da, daha başka bir yaklaşımla "suht”u; ağıza alınıp söylenmesi ayıp olan ve kişiyi utanmaya götüren iş, kazançlar ve haram şeyler"[328] diye tanımlamıştır. Kur'ân'da ise şu âyette mutlak anlamında kullanılmıştır: "Alabildiğine yalanı dinleyenler ve haram yiyenlerdir onlar."[329] Cahiliye şiirinde rastlayamadığımız bu kelime, lügat anlamı olan yok etmekten alınarak "haram" manasında kullanılmıştır. Zira haram da bereketi yok eder, siler götürür.[330]
16.02.2009 tarihinden beri 3662 defa okundu. Son takip: 17.11.2024 - 04:11