Âl
"Âl" kelimesinin aslı ehldir. Hâ, elife çevrilerek "âl" şeklini almıştır. Bunun içindir ki, Âl, kelimesinin küçültme ismi "Üheyl" şeklinde gelir. Bu kelime, özellikle, kral ve benzeri önemli ve şânı yüksek kimseler hakkında kullanılır. Herhangi bir kimse için kullanılmaz. Meselâ ayakkabıcı ve yularcının âli denmez. Âl kelimesi, "Ehil"den alınmış/türetilmiş ise de aralarında fark vardır. Âl, başlıca şan ve şöhret erbabına muzaf (katılmış, bağlanmış) olur. Al-i firavun, gibi. Âl, akrabalıkta veya bir görüşte (mezhepte) bir şahsa bağlılığı da anlatır. Âl-i İbrâhîm'den murad bütün Müslümanlardır denilmiş ise de, Bakara: 2/124 ayeti gereğince, Hz. İbrahim'in zalim olmayan evlat ve zürriyeti, özellikle de Hz. Muhammed Mustafa'dır. Âl-i İmrân ise, ya Hz. Mûsâ ve Harun'un babaları İmran İbn-i Yashur'dur ya da Hz. Meryem'in babası İmran İbn-i Matan'dır. [118] Al, üç şekilde tefsir edilir: 1. Kavm "Andolsun ki, Âl-i Fir'avn'a (Fir'avn'a ve onun kavmi Kıptîlere) uyarıcılar gelmişti." [119] "Âl-i Fir'avn'ı (Fir'avn'ı ve onun milletine dînine, mensub olan kavmi Kıptîleri) azabın en şiddetlisine sokun!" [120] "Âl-i Fir'avn'dan (Fir'avn'ın kavminden) mü'min bir adam dedi ki: ..." [121] 2. Kişinin ehl-i beyti "Âl-i Lût (Lût ve o'nun iki kızı) müstesna. Onları seher vaktinde kurtardık." [122] "Ne zaman ki irsal edilenler Âl-i Lût'a (ehl-i Lût'a) geldiler..." [123] "Doğrusu biz mücrim bir kavme gönderildik. Ancak Âl-i Lût (Lût ve o'nun ehli) müstesna, Biz onların hepsini mutlaka kurtaracağız." [124] So a, ehlinden istisnada bulunularak buyuruluyor ki: "Yalnız karısı müstesna (onu kurtarmayacağız); onun mutlaka geride kalanlardan olmasını takdir ettik." [125] 3. Kişinin ne kadar aşağı inilirse inilsin zürriyeti "Gerçekten Allah Âdem'i, Nuh'u, Âl-i İbrahim'i (İsmail'i, İshâk'ı, Ya'kûb ve esbatı) ve Âl-i İmrân'ı (Mûsâ ve Harun'u risalet için) seçip âlemin üzerine (kendi zamanlarındaki âlem üzerine/insanlar üzerine) istifa etti; bir zürriyet olarak birbirinden." [126]
16.02.2009 tarihinden beri 3878 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 10:53