Arş
Arş[188], "sakf" demektir ki bir binanın, bir yerin muhit-i ulvîsini yani en değerli, en yüksek yerini teşkil eder. Bir eve nisbetle tavanı, tavana nisbetle üstündeki çatısı, kubbesi, tahta boşluğu, çatısı hep arş kelimesinin anlam sahasına girer. Buna yükseklik olarak çadır ve çardak gibi yükselen ve gölge veren her şeye denir. Bu suretle "arş" kavramının en kesin anlamı değerlilik ve yükseklik ifade etmesidir. Bu münasebetledir ki arş, ülkenin üzerine kurulup bina edilip yükseltildiği taht mânâsında kullanılmış ve tahtın lazım olan mülkten ve izzetü saltanattan kinaye de kılınmıştır. "Sellü arş", mülkü yıkıldı dağıldı demektir. Mülkü kıvamında, işleri yolunda ve mülkünün işleyişi muntazam ve sağlıklı olduğunda "istave ale'1-arşi " veya "istekare ala şeriri milkh" denilir. Ayrıca bir işin gerçekleşme ve yürüme nedenine, bir şeyin şartlarına, bir cemaatın liderine, yöneticisine, tabuta, kuyunun dibinden adam boyu kadar taşla örüldükten so a ağzına kadar yapılan ahşap yapıya, ayağın parmak tarafına doğru yüzündeki yumrucuk gibi tümseğe ve kuşun yuvasına da arş denir. [189]
16.02.2009 tarihinden beri 4751 defa okundu. Son takip: 22.11.2024 - 01:39