Basar/Basîr
Basar ve basîr[24], körün tersidir. Ya "basar"dan veya "basîret"ten sıfatı müşebbehe olduğu için, "habîr" (haberdar) anlamına da gelir. Her yönüyle gören, her şeyin içine dışına, her şeyine vakıf olan, işlerin sırlarına aşina manasına kullanılır. İşte Allah böyle "basîr"dir. [25] Basar, üç şekilde tefsir edilir: 1. Kalb ile gören "Onlardan sana bakanlar da vardır, fakat a'mâları sen mi hidâyete ileteceksin; üstelik basiretleri de yokken (kalbleriyle hidâyeti de görünüyorlarken)?!" [26] "A'mâ ile basîr (kalbi îmân ile gören: mü'min) bir olmaz." [27] "Onları sana bakar görürsün. Halbuki onların basiretleri yoktur (kalbleriyle görmezler)." [28] 2. Gözlerle görmek "Bu sebeble onu semi', basîr (gözleriyle gören) yaptık." [29] "Derhal basîr oldu (gözleri görmeye başladı)."[30] "Bugün basarın (gözlerinin görmesi) pek keskindir." [31] 3. Hüccetten/delilden yana basiret sahibi "Oysa ben basîr (dünyada hücceti delil getirme gücüne sahib) idim." [32]
16.02.2009 tarihinden beri 3604 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:02