Bedv/Beda
Bedv[60], Vahidî ve diğerlerinin beyanına göre iki anlama gelir. Birincisi, kişinin uzaktan gördüğü düz ve açık yer demektir. Dilimizde "alan" tabir olunur. Aslı "beda", "yebdu" ve "bedven" fiilenden, zuhur (ortaya çıkma, görünme) anlamına masdar olup, so a mekan masdar ile isimlendirilerek "bediv" ve karşılığında "hadar" (yerleşik, düzenli) ile ilişkilendirilerek, "bedevî" ve "hadarî" (göçer ve yerleşik) denilmiştir. İkincisi, "beda" bir bölgenin, yerin adıdır. İbni Abbas'tan rivayet olunduğuna göre; Hz. Ya'kûb oradan Hz. Yûsuf'un yanına gelmişti. İbni Enbari’de "Beda" bilinen bir yerdir. Örneğin, "filan Şi'b ile Beda arasında" denilir. Kuseyr bir şiirinde şöyle demiştir: "Sen o sevgilimsin ki, bana Beda'ya kadar Şi'bi sevdirdin. Halbuki benim vatanım bu ikisi de değildi." [61]
16.02.2009 tarihinden beri 2846 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 11:08