Besmele

Mushafta iki türlü besmele vardır. Birisi, sûre başlarında ya­zılan müstakil besmele, diğeri, Neml Sûresi'nin bir ayeti olan besmele. Sûre başlarındaki besmelenin, sûrenin bir parçası olup olmadığı konusunda ihtilaf vardır. Said İbni Cubeyr, Zühre ve Ata İbn-i Müba­rek, besmelenin sûrenin bir parça­sı olduğunu söylemiştir. İmam Şa­fiî ve mezhebi de bu görüştedir. Bu nedenle Şafiî mezhebine uyanlar, namazlarda besmeleyi açıktan okurlar. Ve "en'amte aleyhim" ifa­desi bir ayet olarak alınmaz. İmam Mâlik, Medine'deki uygulamayı esas alarak, ne Fatiha Sûresi'nin, ne de diğer sûrelerin başlarındaki besmeleleri, surelerin bir parçası olarak görmüştür. Namazda, besmelenin ne açıktan ne de gizli olarak okun­masını istedi. Hanefî mezhebine gelince; bu mezhebin en sahih görüşü şudur: Öncelikle sûrelerin başlarındaki besmele Kur'ân'dan bir ayettir. Ancak surelerin bir parçası değil­dir. Fatiha gibi her namazda okunması vacip değildir. Birinci kıraatte okunur diğerlerinde okunmaz. Besmele görünüşte "bism", "Allah", "er-rahmân" "er-rahîm" gibi dört kelimedir. Aslında yedi kelimedir. Çünkü, "bi ismin", "bi"si ile "er-rahmâni'r-rahîm"in harfi tarifleri de birer kelimedir. Arap lisanında harfi tarifler hiçbir zaman bağımsız bir kelime olarak kabul edilmedikleri halde "ba" hem kendisi bir kelimedir, hem de mütealliki mahfuzu (silinmiş) olan bir fiil ile failini de bildiren üç kelimedir. Burada kural, "bi ismi rabbeke" gibi vasıl hemzesi (ortada dü­şen elif) ile yazmaktır. Ancak bu besmeleye özgü olarak "bismil­lah" olarak okunduğu gibi, hem­ze düşürülerek yazılır. Bunun ye­rine "bi"nin başı uzatılır. Ta ilk dönemlerden beri bu bir hat kura­lı olarak kabul görmüştür. Besmele görünüşte bir izafet tamlaması ile iki sıfat tamlaması ve başında bir ilgi edatının birleş­mesinden meydana gelmiş ba­ğımsız bir tam cümledir. Gerçekte ise, gayet kısa, öz ve açık anlamlı tam bir sözdür. Besmelede, fiilin, cümlenin sonuna bırakılmasıyla, Allah'ın isminin öne alınması, Allah'tan başka ilahların reddedilip, başla­mayı yalnız Allah'ın ismine has­retmek içindir. Yani; "ne kendim, ne bir başkası, yani akla gelebile­cek hiçbir isimle değil, yalnız Al­lah'ın ismi ile başlıyorum" de­mektir. Bu şekilde besmele bir de tevhid manasını içermektedir. Besmelenin, dilimize şu ter­cüme şekillerinden biri ile tercü­me edilmesi gerekir. 1- Çok merhamet edici bir rahman olan Allah'ın ismi ile (lamiye) 2- Rahman rahîm olan Al­lah'ın ismi ile (lamiye) 3- Rahmân-ı rahîm olan Al­lah'ın ismi ile (beyaniye) 4- Rahman rahîm olan Allah namına/adına (beyaniye) 5- Rahman, rahîm, Allah'ın ismi ile 6- Rahman, rahim Allah ismi ile 7- Allah'ı rahman rahîm ismi ile 8- Allah'ı rahmani rahîmin is­mi ile "Esirgeyici bağışlayıcı ta ı adıyla" gibi münker tercümelerle, metni tahrife özenmekten uzak durmaya mecburuz. [87]


16.02.2009 tarihinden beri 3394 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:02