Hâtıin
Hâtıîn, üç şekilde tefsir edilir: 1. Şekk [178] (şüphe) olmaksızın/şekkten gayri zenb/günah işleyenler Dediler ki: "Tallahi, Allah seni bize üstün kılmıştır/tercih etmiştir. Doğrusu biz hatakârlar (hâtıin) (günahkârlar/zenb işleyenler) olmuştuk." [179] "Dediler ki: "Ey babamız! Günahlarımız için istiğfar et! Biz gerçekten hatakârlar (hâtıin) (şekk olmakzısın günahkârlar /zenb işleyenler) olduk." [180] 2. Şirk içinde günah işleyenler "Onu hatakârlar (şirk içinde günah işleyenler) dışında kimse yemez." [181] "Muhakkak Fir'avn, Hâmân ve o ikisinin orduları hatakârlar (şirk halinde günah işleyenler) idi." [182] 3. Kasdı olmayan hata "Unutur yahut hata edersek (kasıt olmaksızın bir günah işlersek) bizi muahaze etme!" [183] "Bir mü'min için olamaz/olacak şey değildir (mâ kâne) (lâ yenbağî=yakışmaz/uygun düşmez)) öldürmek bir mü'mini; hata ile olması müstesna (bir mü'min bir mü'mini kasden öldüremez)!" [184]
16.02.2009 tarihinden beri 2185 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 11:02