Hümeze
Hümeze, insanları arkadan çekiştirmeyi, şeref ve haysiyetlerini yaralamayı âdet haline getiren demektir. "Fuale" vezni, alışkanlık ifade eder. Çok lanet edip bunu alışkanlık haline getirene "luane" çok gülüp bunu alışkanlık haline getirene de "duhake" denir. Hümeze, "hemmâz", "gammaz" gibi "hemz"den mübalağa sigasıdır. "Lüane", "duhake" gibi adeti ifade eder. "Hemz" de, çok yapan, adet edinenler demektir. Hemz, Kâmûs'un beyanına göre, eli ile çimzirmek, dürtmek, itelemek, vurmak demektir. Nitekim, "mıhmez", "mıhmaz", "mahmız": çekiç, "mıhmıze": değnek, "hemze" bir dar yere sıkıştırmak demektir. Dolayısıyla "hümeze" bunlardan birisini veya hepsini çok yapan, adet edinen demek olur. Bu itibarla, "hümeze", "hamiz" gibi, çimdikçi, çekiştirici, dürtüştürücü, kakıştırıcı, vurucu, kinci, sıkıcı, ısırıcı anlamlarına gelebilir. Ancak örfte daha çok, dedikoducu, onun bunun arkasından konuşup çekiştiren, koğuculuk yapan, gıybetçiliği adet edinmiş kişileri anlatır. Bu nedenle, "hümeze", insanlara gıybet ve buğz ettiren, "lümeze" ise, gıybet edip ta'n eyleyen diye tefsir edilmiştir.
16.02.2009 tarihinden beri 2609 defa okundu. Son takip: 18.11.2024 - 02:31