Racîm-Recm

Racîm, yıldızlar ve ateş parçalarıyla taşlanmış manasınadır. Racîm, "recm"den fa­ildir; taşıdığı anlama göre özne de olabilir, tümleç de. "Recm", taşla­mak demektir, so a teşbihen ka­til anlamına gelir. Aynı zamanda iftira atma, azarlama, küfretme, haysiyete dokunan söz söyleme anlamı da vardır. Yani çirkin söz atmaktır. "Lenercümenneke" gibi sade­ce zannedip söylemek, bir delile dayanmadan konuşmaktır. Türk­çe'de "atma" diye tabir edilir. "Recmen bi'1-ğayb" (gaybı taşla­ma) deyimi de buradan kaynakla­nır. Atılan ve kendisi ile atılan her şeye isim olur. Nitekim "onları şeytanlara rücum yaptık" ayetin­de, "rücum" mermi anlamında­dır. Nihayet "recm", kovma ve la­netleme anlamına da gelir. Çün­kü, tard olunan taşlanır. Bu ne­denle, şeytan racîmdir, atar, indî hükümler verir, gaybı taşlar, iftira atar, yalan söyler. Racîm, şeytanın aslî sıfatıdır ve bütün şeytanları kapsar. İsti'aze'nin üçüncü kavramı olan racîm, taşlamak, lanet etmek, beddua et­mek, küfretmek, zemmetmek, bilmediği şey hakkında konuşmak, şüphe et­mek, gelecek hakkında tahminde bulunmak, tasavvur etmek manalarına gelmektedir. İsim olarak 'taş' demektir. Kur'an'daki manaları ise şunlardır: 1- Taşlayarak öldürmek: “Dediler ki: "Ey Nuh! Bu davadan vazgeç­mezsen, iyi bil ki taşlanmışlardan olacaksın"[34] Bir canlıyı uzaklaştırmak veya öldürmek için atılan taş için de recm kav­ramı kullanılır. “Dediler ki: "Ey Şuayb! Söylediklerinin çoğunu anlamıyoruz ve içimizde seni cidden zayıf buluyoruz. Eğer kabilen olmasa, seni mutlaka taşlayarak öldürürüz. Sen bizden üstün değilsin."[35] Ayette geçen leracemnâke kelimesini bütün müfessirler, "taşlayarak öl­dürme" olarak manalandırmışlardır.[36] 2- Bilmeden fikir beyan etmek: Bir insan bilmediği ve uzmanı olmadığı bir konuda konuşana, "atıyorsun, saçmalıyorsun" denir. Kur'an'da da, bilmeden konuşanlar için recm kelime­si kullanılmaktadır: "Onlar üç kişidir; dördün­cüleri köpekleridir" diyecekler; yine "Beş kişidir, altıncıları köpekleridir" diyecekler. Bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektedirler."[37] Ayette geçen (recmen bi'1-gayb) ifadesi, taş atar gibi lafı ağızdan -bilmeden- atmak manasına gelmektedir. 3- Kötü söz söylemek: “(Babası, "Ey İbrahim!" dedi. "Sen benim ta ılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, sana kö­tü söz söylerim. Uzun bir zaman benden uzak dur").”[38] Kötü söz söylemek, taşla recmetmeye benzemektedir. Her kötü söz, bir taştır. Kötü söz, taştan daha yaralayıcı ve etkilidir. Taş başı yarar, bedeni ya­ralar; kötü söz gönlü yaralar. Birincisi geçici, ikincisi kalıcıdır. 4- Kendileriyle şeytanların taşlandığı yıldızlar: “Andolsun ki biz, en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.”[39] Alev sütunu[40]; parlak ışık[41]; kandil.[42] Alev sütunu, parlak ışık ve kandil denen bu yıldızlar, gökyüzünde burçlar arası haberleşmenin düzenini bozan, araya girip hırsızlık yapan şeytanlar için recm kılınmıştır. Yüce Allah, o yıldızlarla, hırsız şeytanları taşlamaktadır. 5- Mezar taşı: İsfehânî, “recmetü” kavramını mezar taşları olarak manalandırmaktadır. Daha so a bu mana genişleyerek, mezarın tamamını ifade etmiştir. İs­fehânî bu fikrini şu hadîse dayandırmaktadır. “Kabrimi taştan yapmayın.”[43]


16.02.2009 tarihinden beri 3482 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:18