Rüku’
Kur'ân'da, 13 âyette zikredilen bu kelime, Arap dilinde birkaç mana ifade eder. Bunlar kısaca şöyledir: 1- Eğilmek, başı öne eğmek. Lebîd bu manada şöyle der: "Geçmiş asırlardan haber verirken, ne zaman, eğilip kalkmaya çalışsam, yine de yerde sürünüyorum."[134] 2- Putlara tapmayan. Câhiliye döneminde putlara tapmayanlara "râki"' deniliyordu. Bu da Allah'a tapmak manasına geliyordu. Bu anlamda Nâbiğa şöyle der: "Rabbine, yani yaratıkların rabbine eğilir."[135] 3- Zenginlikten fakirliğe düşmek. Kişi zenginlikten so a fakirliğe düşerse, "ra-ke-a” yani, eğildi düşkün oldu denirdi. Edbat b. Kari' bu manada şöyle demektedir: "Fakiri hor görme. Belki bir gün sen düşersin, zaman ise onu yükseltir.[136] "Rüku"yu yani Allah'a karşı namazda eğilmeyi Kur'ân, ibadetin, bir diğer ifade ile namazın şartlarından bir haline getirmişse de, yukarıda sunmaya çalıştığımız, en-Nabiğa'nın beytinde kasdedilen "yaratıkların rabbine rükû” ifadesi, Câhiliye döneminde de kendilerince Allah'a sunulmaya çalışılan ibadetin bir şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu kelime, Kur'ân'da ibadetin, daha doğrusu namazın özel hareketlerinden biri haline gelerek, daha hususi bir anlam kazanmıştır denebilir.
16.02.2009 tarihinden beri 2493 defa okundu. Son takip: 20.11.2024 - 10:37