Tevellâ

Tevellâ, üç şekilde tefsir edilir: 1. Çekildi, gitti, ayrıldı "So a (Mûsâ ayrılıp) bir gölgeye tevelli etti (çekildi)..." [218] "Bu mektubumla git ve onu onlara bırak. So a onlar­dan tevelli et (ayrılıp bir kenara çekil), ne şekil­de karşılık vereceklerine bak." [219] "Sizi üzerine bindirecek binek bulamıyorum" dedi­ğinde... gözleri yaş akıtarak tevelli eden (yanın­dan ayrılıp giden) kimselere de..." [220] 2. Yüz çevirdi, reddetti, kabul etmedi "(Ey Nebî)! Allah'ın sana indirdiğinin bazısından seni fitneye düşürmelerinden sakın. Şayet tevelli ederler­se (senin hükmüne rıza göstermekten yüzçevirecek olurlarsa)..." [221] "Rasûl’e itaat eden, Allah'a itaat etmiş olur. Kim de tevelli ederse (Allah'a ve O'nun Rasûlü'ne itaatten yüz çevirirse), zaten biz seni onların üzerine hafız (muhafız) göndermedik." [222] "(Kavmine dedi ki Nûh): "Eğer tevelli ederseniz (îmândan yüz çevirecek olursanız), zaten ben sizden bir ücret istemedim." [223] "Onlardan tevelli et (yüz çevir), artık sen kınanacak değilsin." [224] 3. Hezimet "Ey îmân edenler! Toplu halde küfredenlerle karşılaş­tığınızda onlara tevelli etmeyin (arkanızı dö­nüp hezimete uğramayın/kaçmayın)! Kim böyle bir günde (yani, Bedir Günü'nde)[225] onlara tevelli ederse (yani, hezimete uğrayıp kaçarsa)..."[226] "Halbuki bundan önce, arkalarını tevelli etmeyeceklerine (arkalarını dönüp hezimete uğrayarak kaçmayacaklarına) dair Allah'a söz vermişlerdi." [227] "Yeryüzü bütün genişliğine rağmen başınıza dar gel­mişti. Nihayet teveîli ederek (hezimete uğrayıp kaçarak) arkanızı dönmüştünüz." [228]


16.02.2009 tarihinden beri 2256 defa okundu. Son takip: 22.11.2024 - 09:52