Tûfân

"Tûfân"[262]'ın, "ta­vaftan, "tufane"nin çoğulu olduğunu Basralılar, "rüchan" gibi mastar olduğunu da Kûfeliler söylemişlerdir. Bu mübalağa için bir masdar olarak isimlendirme demektir. İbni Atiyye'nin beyanına gö­re "tûfân", tavaf eden her şeyi içi­ne alır. Ancak şiddetli su ve yağ­murda genellikle bu kelime kulla­nılır. Zeccâc, "Tûfân, herhangi bir şeyin çok kapsamlı, bütün kavme karşılık gelendir." demiştir. Bu nedenle birçok şehri içine alan sel baskınlarına tufan denir. Aynı şe­kilde katliam bir tûfân, "mevt-i cerit" (silip süpüren ölüm), kıran, salgın, ölüm de bir tufandır. Mücâhid ve Vehb'in, Yemen dilinde taun (kolera) ya da tufan dedikleri nakledilmiş, Ebû Kilâbe de, çiçek hastalığının ilk önce Fi­ravun kavmine musallat olan bir tufan olduğunu söylemiştir. Kısacası "tûfân", Türkçe'de meşhur olduğu şekliyle yalnızca, şiddetli yağmur ve sel ile ilgili olarak kullanılmaz.[263]


16.02.2009 tarihinden beri 2258 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:03