A'raf

A'râf, "arf" ve "arafe"in ço­ğuludur. "Arf" ise herhangi bir mürtefi' (yüksek, yükseltilmiş) yer demektir ki bu münasebetle atın yelesine, horozun ibiğine "arf" denir. Meşhur kavle göre, "A'râf", cennetle cehennem arasındaki hicab/örtü veya sura da "a'râf" denir. Bu örtü ve sur ise yüksek tepeler anlamındadır.[182] İbni Abbâs'a göre sıratın şere­feleri; Hasan Basri’ye göre A'râf ma'rifettendir. Cennet ve cehen­nem ehlini simalarından tanımak için birtakım insanlar var demektir. A'râf'ın tefsirinde iki kavil vardır. 1- İyilik ve kötülükleri eşit olan insanlar. 2- Enbiyâ, şühedâ, ahyar, ulema veya rical (insan) su­retinde görünen melâike gibi de­receleri yüksek zevattır. Bunlar cennet ile cehennem arasında bir müddet kalırlar. [183]


16.02.2009 tarihinden beri 5101 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:31