Darb
Darb, beş türlü tefsir edilir: 1. Seyr (yürümek/seyahat etmek) "Arzda darbettiğiniz (seyahat ettiğiniz) zaman..."[40] "Diğer bir kısmının da arzda darbedeceklerini (seyahat edeceklerini)..."[41] 2. el (ya da eldeki silah) ile vurmak "Boyunlarının üstüne darbedin (elinizdeki silahlarla vurun); onların parmaklarından her birine (herbir azasına) darbedin (elinizdeki silahlarla vurun)."[42] "Küfredenlerle karşılaştığınızda boyunlarını darbedin (yani, elinizdeki silahlarla vurun)!"[43] "Onları darbedin (o kadınlara iz bırakmayacak şekilde elinizle vurun/dövün)!" [44] 3. Vasfetmek/benzetme yapmak (örneklendirmek) "Allah bir mesel darbetti (bir benzetme yaptı); iki adamı, o ikisinden biri dilsiz..."[45] "Artık Allah hakkında meseller darbetmeye (Allah'a benzerler vasfetmeye/kalkışmayın."[46] "Allah bir karyeyi mesel darbetti (bunun bir benzerini vasfetti)."[47] 4. Vasfetmek/örneklendirmek ve zikretmek "Doğrusu Allah bir sivrisineği mesel darbetmekten (örnek olarak zikretmekten, sözkonusu etmekten) çekinmez."[48] "Allah bir mesel darbetti (bir misal anlattı/zikretti)."[49] "İbni Meryem bir mesel olarak darbedildiğinde (bir örnek olarak zikredildiğinde)..."[50] "O meseller yokmu, işte onları insanlar için darbediyoruz (onların niteliklerini belirterek zikrediyoruz)."[51] 5. Beyân anlamıyla vasfetmek "Size meseller de darbettik (size vasfettik ve beyân ettik)."[52] "Her birine meseller darbettik (beyân ettik ve vasfettik)."[53] "O meseller yokmu, işte onları insanlar için darbediyoruz (beyân edip vasfediyoruz)."[54] Darben bi'l-yemin:[55] ... kuvvet ve kudretle ... [56] Ferra, devamında buradaki "yemin"in "kasem" anlamında olduğu yönündeki bir rivayete de değinmektedir. Darben (bi'l-yemin)in anlamı, güçlü ve kuvvetli bir darbedir. Çünkü yemin/sağ (kol), iki koldan daha güçlü ve kuvvetli olanıdır. Kuvvet ve metanetle (anlamına geldiği) de söylenmiştir. (İbrahim'in) "Allah'a yemin ederim ki putlarınıza mutlaka tuzak kuracağım." sözündeki yeminden dolayı (burada da yemin kelimesinin kullanıldığı) söylenmiştir. [57] ... Onlara sağ eliyle vurmak için yöneldi. (Vallahi putlarınıza tuzak kuracağım) [58] sözündeki yeminden dolayı olduğu da söylenir. (Bi’l-yemin): Yani onlara var gücüyle vuruyor. Bu şekildeki yemin (kuvvete) kinayedir. Çünkü kuvvet sağ(kol)dadır. [59] Darben bi'l-yemin: Kuvvetle... Bu yorumundan so a müfessir, yemin kelimesinin şimalin karşıtı olduğu yolundaki görüşü ile Enbiya: 21/57. ayetiyle ilgisinin kurulduğu rivayetleri zikrediyor. [60] (Darben bi'l-yemin): Yani sağ eliyle ya da kuvvetle veya "vallahi putlarınıza bir tuzak kuracağım." sözündeki yemin üzere ... [61] Firuzabadi'nin Kamus'unda "yemin"in anlamlarından birinin de "kuvvet" olduğuna işaret ediliyor.[62] Görüldüğü gibi müfessirler "Darben bi'l-yemin" için üç ihtimal üzerinde durmuşlardır: a- Kuvvetle vurmak b- Sağ elle vurmak c- Hz. ibrahim'in daha önceki yemini ... Bu terkib Türkçe'ye farklı yönleriyle aktarılmıştır: Elmalı: ... onlara kuvvetli bir darbe indirdi. Çantay: Nihayet onları sağ eliyle vu(rup kır)dı. D.İ.B., Atay: Sonunda üzerlerine yürüyüp kuvvetle vurdu. Bilmen: ... eliyle bir vuruş vuruverdi. Yavuz: Derken onlara sağ eliyle (kuvvetle) vurup (onları) parçaladı. Davudoğlu: ... sağ eliyle kuvvetli bir darbe indirdi. Ateş: ... sağ eliyle onlara kuvvetli bir darbe indirdi. Bulaç: ... sağ eliyle bir darbe indirdi ... T.D.V.: ... sağ eliyle vurdu (kırıp geçirdi). Y. Öztürk: ... sağ eliyle bir darbe indirdi ... A. öztürk: ... sağ eliyle vurmaya başladı ... Koçyiğit: ... şiddetle vurmuştu ... Hizmetli: Onları vurup devirdi .... Varol: ...sağ eliyle bir darbe indirdi... Piriş: ... ve tüm kuvvetiyle vurdu. Mütercimlerimiz daha çok "Darben bi'l-yemin" ifadesini sağ el olarak algılamışlar ve meallerinde de bu şekildeki tercümeye yer vermişlerdir. Oysa ki yaptığımız nakillerde de görüldüğü gibi ifadenin tek anlamı bu değildir. Bilakis, bunun dışında bir de "kuvvetle vurmak" ve "Hz. İbrahim'in yemini" söz konusudur. Ancak otoritelerin daha çok "kuvvetle vurmak" ifadesi üzerinde yoğunlaştıkları görülmektedir ki bunun; ayetin bağlamı ve Hz. İbrahim'in psikolojik durumu/gerilimi dikkate alındığında daha doğru olacağı açıktır. Zira uzun zamandan beri beklediği firsatı elde eden Hz. İbrahim, putlara sadece sağ eliyle değil, aksine her iki eliyle ama olanca gücüyle vurmuş olmalıdır. Bununla beraber sağ eliyle vurmasını gerektirecek özel bir neden de söz konusu değildir. Kaldı ki sağ eliyle vurduğu iddiası, "Darben bi'l-yemin"in zımnındaki muhtemel anlamlardan ziyade kesin bilgi gerektirecek bir iddiadır. Ayetin mefhumundan böyle bir sonuç elde edilemeyeceğine göre sadece "sağ el" üzerinde odaklanmaya gerek yoktur. "Darben bi'l-yemin"in, Hz. İbrahim'in daha önceki yemini/andı ile kurulan ilgisi ise zayıf bir ihtimaldir. Zaten mütercimler de böyle bir ihtimali gündeme getirecek şekildeki çevirilere iltifat etmemişlerdir. Eğer ayetin üzerinde durduğu nokta yemin/and olsaydı bunu yansıtacak daha spesifik bir ifadenin seçilmesi gerekmez miydi? "Hilf"[63] veya "kasem"[64] gibi ... Bizce ayetin mecazi anlamı üzerinde durmak ve bunun deyimsel bir ifade olabileceği kanaatini canlı tutmak daha doğrudur. Elmalı, Atay, D.İ.B., Koçyiğit ve Piriş de bu kanaati paylaştıkları için olacak ki "kuvvetli bir darbe, kuvvetle ve tüm kuvvetiyle" türündeki ifadelere yer vermişlerdir. Yavuz da parantez açarak "kuvvetle" şeklindeki bir ifadeyle "sağ el"i açıklamıştır. Sonuç olarak "Darben bil-yemin" için aşağıdaki ifadelerin daha doğru olacağını belirtmek istiyoruz: - Var gücüyle vurmak - Olanca gücüyle vurmak - Kuvvetle vurmak - Bütün gücüyle vurmak vs. Örnek: So a üzerlerine yürüyüp olanca gücüyle vurdu.[65]
16.02.2009 tarihinden beri 3081 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 10:50