Hanif

Hanif, batıl dine karşılık hak dine meyleden demektir. Hanf meyletmektir. Ayaklarının birinde eğiklik olan kişiye "ahnef" ismi verilir. Şâir şöyle der: Biz yaratıldığımızda, bütün batıl dinlerden uzak, hanif dini üzerine yaratıldık.[123] Hanif ve haniflik, İs­lâm'ın akîde, ahlâk, sosyal ve top­lumsal yönü itibariyle seçkin özelliklerini göstermektedir. Ha­niflik çoğunlukla Hz. İbrahim'in milleti olarak, müşrikliğin karşıtı olarak kullanılmaktadır. Ancak Beyyine Sûresi'nde de olduğu gibi, tevhid ve ihlas ile dinde salah ve doğruluğu ifade etmek için de kullanılmıştır. Kısa­cası haniflik Kur'ân'da, Hz. İbra­him'in milletinin bir vasfı olmak­la beraber, müşrikliğin zıddı ola­rak, bütün peygamberlerin milleti olan tevhid ve ihlas dinin bir un­vanı olarak kullanılmaktadır. Hanif, "hanef" masdarından bir sıfattır. "Hanef" ise dalaldan istikamete, çarpıklıktan doğrulu­ğa meyildir. Nitekim, doğruluk­tan eğriliğe, haktan haksızlığa meyletmeye "cim" ile "cenef" de­nir. Hanif kavramının asıl manası, eğriliği bırakıp doğrusuna giden demektir. Hanif, örfte İbrahim milletine isim olmuştur. Başka dinlerden batıl ilahlardan çekinip yalnız tek Allah'a eğilen muvahhid demek­tir.


16.02.2009 tarihinden beri 2561 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:30