İstiğfar
İstiğfar[296], "rabbenağfirlî" yahud "Allahümme innî estağfiruke", "Ya Rab! Bana yardım et, bize mağfiret buyur, mağfiretini niyaz ederim" gibi dua ve niyaz ile mağfiret istemektir. Tevbeden farklıdır. Tevbe işlenen bir günahtan pişmanlık duyulması sonucu yapılan yakarış ve Allah'a dönüştür. Nasr Sûresi'ndeki istiğfarın, sadece Peygamber'in kendisi için değil, tüm ümmet için gerekli olan bir yakarış olduğu ifade edilmiştir. [297] el-İstiğfâr, üç manada tefsir edilir: 1. Günahlardan ve şirkten dolayı bağışlanma dilemek "Rabbinize istiğfar edin (günah ve şirkten dolayı Rabbinizden bağışlanma dileyin) ve so a O'na dönün!" [298] "Ey kavmim! Rabbinize istiğfar edin (günah ve şirkten dolayı bağışlanma dileyin); doğrusu O, gaffardır." [299] 2. Salât (namaz veya dua) "Seherlerde istiğfar edenler (namaz kılanlar veya du'â edenler)..." [300] "Onlar seherlerde de istiğfar ederlerdi (namaz kılarlardı veya du'â ederlerdi)." [301] 3. Günahlardan ötürü bağışlanma dilemek "(Müşrik olan Aziz, karısına dedi ki:) Günahın için istiğfar et (günahın sebebiyle seni cezalandırmaması için eşinden bağışlanma dile); çünkü sen gerçekten hatalılardansın."[302]
16.02.2009 tarihinden beri 2569 defa okundu. Son takip: 18.11.2024 - 07:37