Tâğût

Tâğût, "Tuğyan" kökündendir. Tuğyan ise, sınırı geçmek demektir. Tâğut'tan maksat, Allah'tan başka, kendisine ibadet edilen put, insan veya taştır.

Tâğût üç manada tefsir edilir:

1. Şeytan

"Kim tâğûta (şeytana) küfredip Allah'a îmân ederse..." [27]

"Küfredenler, tâğût (şeytana itaat) yolunda sa­vaşırlar." [28]

"Ve tâğûta (şeytana) ibâdet edenler..." [29]

2. Allah dışında tapınılan evsân/putlar

"Andolsun ki, Biz her ümmette, içlerinden, "Allah'a ibâdet edin ve tâğûttan (evsâna/putlara ibâdet etmekten) ictinab edin" diyen bir rasûl ba'settik/çıkardık." [30]

"Tâğûttan, ona ibâdet etmekten ictinab edip (evsâna/putlara, ibadet etmekten kaçınıp Rabb'lerine yönelenler)..."[31]

3. Yahudi Ka'b b. el-Eşref

"Küfredenlerin velîleri ise tâğûttur (Ka'b b. Eş­ref’tir); onları nurdan zulumâta çıkarırlar." [32]

"Şu, Kitap'tan kendilerine bir nasib verilenleri (Yahudileri) görmüyor musun: cibt ve tâğûta (Ka'b b. el-Eşref’e) îmân ediyorlar da..."[33]

Muhsin diyor ki: Cibt, "şeytan"dır. Nisa sûresinde de, tâğût'un (Ka'b b. Eşref’in) hükmüne başvurmak istiyorlar buyurulmaktadır.[34]


16.02.2009 tarihinden beri 3094 defa okundu. Son takip: 28.03.2024 - 07:42