Tebbet
Helak olsun. "Tebâb" Helak olmak, hüsrana uğrayıp boşa gitmek demektir, "Vemâ keydu fir’avne illâ fi tebâb: Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı"[124] âyetinde de bu mânâda kullanılmıştır. Şâir de, Yaptıkları yok olup boşa gitsin, demiştir. Tebbet ifadesi, Arabın örfüne göre "kutile'l-insan" (kahrolası) deyimi gibi beddua ifade eder. Hüsran ve helaki çağırma anlamında, bir kötüleme ve aşağılama ifadesidir. Genellikle "elleri kurusun" diye tercüme edilegelmiştir. "Eli kurusun" daha ziyade "şelte yedehu", yani "eli çolak olsun" manasındadır. Bununla beraber, mecaz olarak, müflis olsun, elinde avucunda bir şey kalmasın, batsın, her tuttuğu boşa çıksın anlamında perişan olması için dua ve inkisar/kırılma/beddua/ilenç anlamında kullanılır. Aynı şekilde bu ifadeyi "yuh osun", "berbad olsun", "yuha gitsin" diye ifade etmek, "tealeh" de olduğu gibi "tebab"ın manasına daha uygun olur. Ancak Ebû Leheb'in Bedir Savaşı' nın so asında büyük bir hayal kırıklığı ve hüsran içinde vefat etmiş olması, Nasr Sûresi'nin nazil olduğu dönemde onun hüsran ve helakinin gerçekleşmiş olduğunu anlatmaktadır. Ayrıca Tebbet Sûresi'nin bu tertiple yani, Nasr Sûresi'nden so a sıralanmış olmasının, Ebû Leheb'in arzusunun hiçbir zaman gerçekleşmeyip hüsranının devam edeceği, hatta Peygamberimizin vefatından so a da bu hüsranın artarak süreceğinin bir işareti vardır.
16.02.2009 tarihinden beri 2700 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 08:38