Vekîl

el-Vekîl, dört anlamda kullanılır: 1. Koruyucu/koruyan "...Ya Kıyamet Günü Allah'a karşı onlardan yana kim mücadele edecek veya onlara kim vekîl olacak (onları kim koruyacak, onlara gelecek tehlikleri kim önleyecek)?" [30] "Doğrusu Benim (muvahhid) kullarım var ya, senin onlar üzerinde sultânın yoktur; vekîl (muvahhid kullarını gelecek tehlikelerden koru­yucu, onlara gelecek tehlikeleri önleyici) olarak Rabbin yeter." [31] 2. Rabb "O halde O'nu vekîl (rabb) edin!" [32] "...Beni bırakıp başkasını vekîl (rabb) edinmeyin diye." [33] "...O halde O'na ibâdet edin, O, her şey üzerine vekil­dir (rabbidir)." [34] "Allah her şeyin halikıdır ve O her şey üzerine vekildir (rabbidir)"[35] 3. Zorba bir egemen "Biz seni onların üzerine vekîl (yani, zorba bir ege­men) kılmadık." [36] "Doğru­su size Rabbinizden basiretler gelmiştir. Kim görürse kendi lehinedir, kim de körlük ederse kendi aleyhinedir; ben sizin Üzerinize hafiz değilim."[37] "De ki: "Ben si­zin üzerinize vekîl (yani, zorba bir egemeni deği­lim."[38] "Onun üzerine sen mi vekîl (zorba bir egemen) olacaksın."[39] Vekîl kelimesi, Kur'ân-ı Kerîm'de yer alan, "Sen onların üzerine vekil değilsin" [40] ibarelerinin tümünde bu manadadır. 4. Şahid/tanık "Göklerdeki ve yerdekiler Allah'ındır (O'nun kul­larıdır ve O'nun mülkündedirler); vekîl (onların, kulları olduklarına şahidi tanık) olarak da Allah kâfi­dir." [41] "O, çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerdeki ve yer­dekiler O'nundur (O'nun kullarıdır ve O'nun mülkündedirler); vekîl (o ikisinde bulunanların, O'nun kulları olduklarına şâhid/tanık) olarak Allah kâfidir."[42] "Sen ancak bir uyarıcısın, Allah ise her şey üzerine ve­kildir (senin Rasûlü olduğuna şâhidtir/tanıktır)." [43] "Allah söylediklerimize vekildir (şâhidtir/'tanıktır)." [44] "(Mâsâ dedi ki): "Allah da bu söylediklerimiz üzerine vekildir" (şâhidtir /tanıktır)." [45]


16.02.2009 tarihinden beri 2739 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 11:07