Zenîm
Zenîm, "zeneme"den türemiştir. "Zeneme", keçi ve koyunun boynundaki, kulağının dibindeki derisinde oluşmuş küpe gibi yumrulara veya kulağın uzunlamasına kesilmesinden/dilinmesînden oluşmuş sarkıntılara denir. Öyle ki bu sarkıntılar rastgele sağa sola sallanıp dururlar. Türkçe'de bu şekildeki koyun ve keçilere "küpeli" dendiği gibi Arapça'da da "zenîm" denilir. Buradan mecaz olarak Türkçe'de "kulağı kesik", "kulağı yirik" yahut "küpeli" deyimleri vardır ki daha çok dalkavukları, gözü açıkları anlatmak için kullanılır. Zenîm, bir toplumdan olmadığı halde onlara yamanmış olan. Babası tanınmayan evlatlık manasınadır. Şâir şöyle der: Babasının kim olduğu bilinmeyen bir nesepsiz. Annesi zina eden, adî soylubir kişi.[53] İbni Cerîr tefsirinde "zenîm" için, deiy (nesebi belli olmayan), piç, kötülük yapması ile meşhur, kötü damgalı, alametli kâfir, zalim, facir anlamları verilmiştir. Kısacası "zenîm" kelimesi, dalkavuk, kalleş, damgalı namert anlamlarına da gelir.
16.02.2009 tarihinden beri 2809 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 08:52