Alem
Alem kelimesi, raht (3-10 arası topluluk) kelimesi gibi aynı lafızdan müfredi olmayan cins isimdir. Bu kelime insanları, cinleri, melekleri ve şeytanları içine alır. Ferrâ da böyle demiştir. "Alem" kelimesi "alâmet" kelimesinden türemiştir. Zira âlem, yüce yaratıcının varlığına bir alâmettir. Âlem ve alâmet kelimesi, "hâtem", "kalem" gibi "âlet" vezninde bir çoğul isimdir. Çoğul özelliği bulunmayan bir ferde âlem denilmez. Çoğul olduğu halde, akıllı varlıklar için, çoğulun "âlemin" diye tekrar çoğul yapılması ve "el-âlemîn" diye umumî gelen belirlilik "lamı" ile belirli kılınması, bütün evreni ve evrenin bütün parçalarını içine aldığını ifade eder. Bu genellik içinde akıllı varlıklar için kullanılan çoğulun getirilmesi de akıllı varlıkların üstün tutulduğunu gösterir. Akıllı varlıkları düşünmeden alemlerin Rabbinin doğru anlaşılmayacağına delalet eder. Âlem kelimesinin kökü açısından asıl bir manası, "ma ya'lemu" yani bilgi edinmeye alet ve vasıta olan şey demektir. Gerçek ilim ise tasavvur değil hakkın tasdikidir. Yani iki tasavvur arasındaki mevcut bağı bütün vicdanı ile kavramaktır. Bize mükemmel bir düzen ile görünen ve her an var olma ile yok olma arasında akıp giden, bu akışında bir düzen sırrı ve ilişkisi takip eden ve en önemli düzeninden birisi de ruhlar ve zihinler ile dış alem ve belli şeyler arasında, haklılık, gerçeklilik ve gerçeğe uygun dediğimiz hak ölçüsünde, yani bir şeyin doğruluğuna tasdik anındaki gözlem ve şahitlik, ilim, akıl ve kalp bağlantısı ile görülen her varlık topluluğu Allahu Teâlâ'ya ve O'nun kudretine, Rabb olduğuna ve kemaline delâlet eden birer delil, birer işaret meydana getirerek ölmemize, doğurulmamıza sebep olduklarından dolayı alem diye isimlendirilmişlerdir. Alem, Allah'tan başka bütün varlıklar demektir ve Allah ise âlemin ötesidir.[137]
16.02.2009 tarihinden beri 5134 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:15