Asbahû

Asbahû lafzı, iki şekilde tefsir edilir: 1. Gecenin gitmesinin ardından sabaha ulaşmak "Sabah olunca (musbihîn) (ertesi günü sabahı et­tiklerinde)..." [220] "(Ertesi günü) sabaha kadar (fe-asbahat) sarime dön­müştü." [221] "Ellerini oğuşturarak sabahı etti (fe-asbaha) (er­tesi günü sabahı ettiğinde, bahçesine harcadıkların­dan ötürü ellerini oğuşturmaya kayuldu)." [222] "(Hûd kavmi) sabaha ulaştıklarında (fe-asbahû) mes­kenlerinden başka bir şey görünmez oldu." [223] "(Salih'in kavmi) sabahı ettiklerinde (fe-asbahû) (dör­düncü günü sabahında) diyarlarında çökekaldılar." [224] 2. Fesâr/olmak "(Kardeşini öldüren Âdem'in oğlu) artık nadimlerden olmuştu (fe-asbaha)." [225] "Yahut onun suyu çekilir de/çekilmiş olur da (yusbi-ha)..." [226] "O'nun nimetiyle kardeşler olmuştunuz (fe-asbahtum, fesârtum: olmuştunuz)." [227] "(Derileri kâfirlere diyecek ki): "Haşirlerden oldunuz" (fe-asbahtum, fesârtum: oldunuz)." [228]


16.02.2009 tarihinden beri 3784 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 08:59