Emânin
Emânî, ümniye kelimesinin çoğulu olup, insanın istediği ve arzu ettiği veya kendi nefsinde var kabul ettiği kuruntudur. Bundan dolayı bu kelime yalan mânâsında da kullanılır. Bedevinin birisi, birine şöyle demiştir: "Bu dediğin gördüğün bir şey mi? Yoksa uydurduğun bir yalan mıdır? Bu kelime, bazan da "okumak" mânâsında kullanılır. Nitekim şâir Hassan "İlk gece Allah'ın kitabını okudu" diyerek, bu kelimeyi okumak mânâsında kullanmıştır. Emânin, ümniyyenin çoğuludur. Aslı "üf'ule" vezninde "umnuye" olup temennisinin sülasisi olan takdir veya tilavet manasına, "mana"dan alınmış bir isimdir. İnsanın kendi içinde ve hayalinde tasarlayıp varlığını kabul ettiği ve olmasını temenni edip durduğu veya diline dolayıp durduğu şeylerdir. Frenkler buna "ideal" derler. "Mefkure" diye tercüme ederler. "Emâniy", insanın kendi gönlünden geçirdiği, saplanıp kaldığı ve durmadan arkasından koştuğu bir düşünce, bir hayal, bir kuruntu demektir. Bunun bazılarının gerçekleşmesi mümkün olsa da çoğunlukla hiçbir delile dayanmayan kuru ve şahsî temennilerden ibarettir. Bundan dolayı "emâniy" batıl idealler, evham ve boş hayaller anlamında kullanılır. Frenkler ahlâkiyet konusunda bunu esas olan görüşe idealizm derler. [44]
16.02.2009 tarihinden beri 2479 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:21