Fadl

Fadl, yedi manada tefsir edilir: 1. İslâm "De ki: "Şüphesiz fadl (islâm) Allah'ın elindedir; onu dilediği kimseye verir." [1] "İşte bu, Allah'ın fadlıdır (islâm), onu dilediği kimseye verir. [2] "De ki: "Allah'ın fadlı ve rahmetiyle, işte bununla se­vinsinler." [3] 2. Nübüvvet "Allah'ın senin üzerindeki fadlı (Allah'tan sana nübüvvet ve Kitap bahsşedilmesi) azimdir."[4] "Rabbinden bir rahmet olması hariç. Hakikaten O'nun senin üzerindeki fadlı (Allah'tan sana nübüvvet ve Kitap bahsedilmesi) kebîrdir/pek büyük­tür."[5] 3. Cennette rızk "Allah'tan bir nimet, bir fadl (cennette rızk)... müjdelerler."[6] 4. Rızk "O namaz tamamalandığında, yeryüzüne yayılabilir ve Allah'tan bir fadl (ticaret yoluyla rızk) arayabilirsiniz."[7] "Diğer bir kısmının da Allah'ın fadlından (ticaret yoluyla rızk) aramak için yeryüzünde yol tepecekleri­ni bilir."[8] "Şayet size Allah'tan bir fadl (ganimetten bir rızk) isabet ederse..."[9] 5. Elden çıkanın yerini tutan şey "Allah ise size Kendinden bir mağfiret ve (sadakanıza karşılık) bir fadl (sadakanızın yerini tutacak bir mal) va'dediyor."[10] 6. Minnet/lütfü hatırlatmak "Üzerinizde Allah'ın fadlı ve rahmeti (lütuf ve nimeti) olmasaydı, pek azınız müs­tesna, (baştan hepiniz) şeytana tâbi olmuştunuz."[11] "Üzerinizde Allah'ın fadl/rahmeti (lütfü, nimeti) olmasaydı... "[12] 7. Cennet "Mü'minlere müjdele: onlar için, Allah'tan büyük bir fadl (cennet) vardır."[13]


16.02.2009 tarihinden beri 3356 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 08:49