Felak

Felâk, sabah demektir. Araplar, son derece açık olan bir konu için "Huve ubeyyene min feleqi’s-subh" derler. "Filq" Musibet ve hayret verici şey demektir. Bunun aslı, yarmak olup "bir şeyi yardım" mânâsına gelen "Felaqtu’ş-şey’e" sözünden alınmıştır. Yarılan her şey, ister hayvan, tane veya tohum olsun, felâktır. "Fâliqu’l-isbâh: Sabahı yaran"[27] âyetinde de bu mânâda kullanılmıştır. Zürrumme şöyle der: Nihayet, sabah aydınlığı onun yüzünden etrafa yayıldığında... Felak "şafak" vez­ninde, anlam sahası geniş olan bir kelimedir. En esaslı anlamı yar­mak demektir. "Fıtrat" kelimesine benzer. Yarmak, birdenbire çatla­tıp ayırmak veya pörtletmek de­mek olan "falk" masdarından, "maflûk" manasına sıfatı müşebbehe olduğundan, infilak ettiril­miş, çatlatılıp, yarılarak belirtil­miş demektir. İlk bakışta yarık, çatlak ma­nasına "falk" kullanılır. Çoğuluna da "şukûk" gibi "fulûk" denilir. Mesela, ayağında yarık, çatlak var denecek yerde "fî riclihi falk ey şakk ve'l fulûk ey şukûk" denili­yor. Bu fark "ferc" kelimesi ile "ferec" kelimesi arasındaki farka benzer. Yani "falk" ile "felak" sade çatlağın, çatlayışın kendisinden ibaret değil, daha çok o çatlaktan neşet edip ortaya çıkacak netice­nin sıfatı demek olur. Örneğin bir çekirdeği çatlat­mak falk, çatlaması bir infilak, bir infitar, o çatlayış bir fıtrat, onda iki taraflı oluşan parça bir çatlak, bir falk, bir şakk'tır. O şakk'ın bir tarafı bir fılk'tır. O iki çatlağın ara­sından netice olarak patlayıp çı­kan tomurcuk, yaprak, su, ışık, parıltı, açıklık veya herhangi bir mahluk "felak"tır. "Rabbi'l-felak" ifadesinden ortaya çıkan da bu­dur. O felakın fâlıkı, yarıp yaratı­cısı, ölüden diri, diriden ölü çıka­rıcı, zulmeti yarıp sabahı açıcı... demektir.


16.02.2009 tarihinden beri 3161 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:52