Fevq
Fevq, dokuz şekilde tefsir edilir: 1. Daha büyük "Doğrusu Allah bir sivrisineği, hatta onun fevqıni (ondan daha büyük olan bir şeyi)[103] mesel darbetmekten çekinmez." [104] 2. Efdal/daha üstün "Allah'ın eli, onların elinin fevqındedir (Allah'ın onlara yaptıkları, Hudeybiye Günü onların yaptıkları biat işinden daha üstündür)." [105] 3. Menzil ve Allah'a yakınlık itibariyle üstünlük "Halbuki o ittiqa edenler, Kıyamet Günü (Allah'a yakınlık ve O'nun indindeki menzilleri itibariyle) onların fevqındedir (kâfirlerin üstündedir)." [106] 4. Daha çok/daha fazla "Eğer kadınlar ikiden fevqa (çok/fazla) iseler..." [107] 5. 'Ala (üzerinde /üstünde) "Bazınızı (zenginleri) derecelerle bazınızın (fakirlerin) fevqme ref etti (dünyadaki rızk hususunda zenginleri fakirlerin üstüne/üzerine yükseltti /çıkardı)." [108] "Bazınızı derecelerle bazınızın fevqine ref ettik (dünyadaki üstünlükler hususunda kiminizi kiminizin üzerine çıkardık/yükselttik)." [109] 6. Zafer "Sana tâbi olanları, o küfredenlerin fevqınde (dünyada zafer hususunda üstünde/üzerinde) kılacağım; Kıyamet Günü'ne kadar." [110] 7. Başlarının üstüne/üzerine O tûr'u (o dağı) da fevqinize (başlarınızın fevqıne, üstüne/üzerine) ref etmiştik. [111] "Hani bir vakit o dağı onların fevqine bir gölgelik gibi çekmiştik "[112] "Onlar için, fevqlerinden (başlarının fevgınden, üstünden/üzerinden) ateşten zuleller ... vardır." [113] "Onun fevqınden (arzın üzerine) onda ağır baskılar yaptı." [114] "Arzın fevqınden (yerin üstünden/üzerinden) cüsselenmiş..." [115] "Ben kendimi gördüm ki, başımın fevqınde (başımın üstünde/üzerinde) ekmek taşıyorum..." [116] 8. Ahzâb Günü doğu tarafından, vadinin yukarı kısmından gelenler "Hani onlar (Ahzâb ordusunu teşkil edenler) size hem fevqınizden (sabah aydınlığının geldiği doğu tarafındaki vadinin üst kısmından) ... gelmişlerdi." [117] 9. Sultan (saltanat/kudret) ve kahr/kahredicilik "O, kullarının fevqınde qâhirdir (O'nun sultânı/saltanatı, egemenliği ve emri, kullarının saltanatının üstündedir)."[118] "(Fir'avn dedi ki): "(Benî-İsrail'in) oğullarım öldürür, kadınlarını sağ bırakırız. Şüphesiz biz onların fevqınde qâhiriz (yani, benim sultânım/güç ve kuvvetini ve emrim, onların sultânının/güç ve kuvvetinin üstündedir; işte bu sultân ve mülk ile onları kahredeceğim)." [119]
16.02.2009 tarihinden beri 2500 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:08