Fıkıh
Fıkıh[127], bir şeyi, bir sözü, bütün illet ve hikmetleriyle, bütün inceliklerine vakıf olup, kavrayarak anlamaktır. Hatta o şeyi, uygulayacak şekilde anlamaktır. [128] Fe-ka-ha kökünden bir mastar olan bu kelime, "bir şeyi gereği gibi, iyice anlayıp, kavramak, idrak etmek" manalarına gelmektedir.[129] Câhiliye döneminde "fıkh" kavramı, yukarıda kendisine yüklenilen anlama uygun olarak kullanılmıştır. Bunu Selâme b. Cendel'in şu beytinde görmekteyiz: "Ben onu, soran kişi tarafından açıkça anlaşılacak bir tarzda izah ettim. Bilmem ki, benim bu sözümü taşlaşmış durumdaki sağırlar anlar mı?"[130] Görüldüğü gibi burada "fıkh" kökünden gelen, "tafakkaha" fiili, "anlamak" manasında kullanılmıştır. Dönem itibariyle daha so a gelen Râğıb, bu kelimeye oldukça zengin manalar yükleyerek onu "bilinenden bilinmeyene, görünenden görünmeyene, şahid ilmiyle gaib ilmine ulaşmak"[131] şeklinde tanımlamıştır. Burada şahit ilminden maksat, görünen öğrenilen insan ilmiyle, görünmeyen gaib ilmine ulaşmak ve öğrenmek olduğu anlaşılmaktadır. Esasında "fıkh"ın ıstılah manasını anlamak için, İbn Manzûr'un bu kelimeye verdiği manayı kavramanın daha yararlı olacağı kanaatindeyiz. Zira o, bu kavramın aslının "yarmak ve açmak" demek olduğunu[132] söylemektedir. Bu yaklaşımın gayet yerinde olduğunu düşünüyoruz. Zira bir meselenin künhüne vakıf olmak ve onun mahiyetini tam anlamıyla kavramak için, onu adeta yararcasına irdelemek gerekir. Bize göre bu kelimeye Elmalılı daha farklı bir anlam yüklemiştir. Ona göre "fıkh", bir şeyin, bir sözün, illeti ve hikmetiyle birlikte bilinmesi, uygulayacak derecede zevkine varılarak anlaşılmasıdır.[133] Onun bu tarifi içerisinde birkaç mana gizlenmiştir. Bunlar da, bir şeyin illeti ve hikmeti ile beraber bilinmesi, so a tatbik edilebilecek ve uygulamaya koyulacak derecede anlaşılması, ayrıca bu anlamın zevkine varılarak yapılmasıdır.[134]
16.02.2009 tarihinden beri 2392 defa okundu. Son takip: 19.11.2024 - 12:33